5
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1442
Okunma

Madenciler garibandır.. iş güvencesizlikten ölürler!...
Fıtrata sayılıp "güzel ölüm" denilir, geçilir...
Sendikaların benzi sararmıştır.
Emekçinin emeğini; "Allah işvereni varsıllıkla, emekçiyi yoksullukla imtihan ediyor" noktasına getirmişlerdir.
Görev bu !
Yağma Hasansınız nereye yağacaksınız ?!
Sizi toprak kabul bile etmez...
Dördüncü kuşak, beşinci boyut. pardon kaptırdım gidiyorum; beşinci koldu, hiç öyle ajanlık-bozanlık kolay(!) değil !
Diğer bir kısmı temel (sınıfsal) çelişkiyi terkedip, etnikçil ve mezhepçil merkezli arsız-namussuz sendikacılık yapmaya başlamıştır.
Bir tuhaf din ve inancın, dibine kadar politikaya bulaşmışlık imamlığına tevekkül etmenin tevekkelliğidir
Bedava değil ha !
Börek katıklı ve çok yağlı.. gavur parası "proje bedeli- atölye çalışması"...
Yok sınıf.. yok diyalektik maddecilik.. yok halkların kardeşliği, sosyalistlik filan diye batınileştirip; emekçiyi etnik aidiyet veya mezhep merkezli solculuğa dönüştürme projesidir..
Söyledik ya çok iyi bedelle ...
Avro mavisi ve dolar yeşili.. adamı ki, baştan çıkaran !
Sonra yok-yoksul diğer bir kısmı, iş buldum umutlu gariban olanı hani; polis-uzman erbaş askerler filan olurlar.
Şehit haberi ocağına ateş düşürüp, evine bayrak asılınca; kahrolası fakirliği görür utancınızdan kıpkırmızı olursunuz !
Böyüklerin (zengin ve politikacı ekabir sınıf) kıymetlileri için ölürler !...
Şehit ve gaziler bile iki grupta te’vil olmuştur, artık !
Kız ve erkek balalarımız vardır bahar bakışlı.. güneş yakışlı, onbeş yıldır cemaatçı yobaz yeşilı kesif dinciliğe emanettir.
Ve Hüseyin Üzmez gibi hem anasına, hem kızına yanmışlık insafına(!) uğrarlar !
Yetmez.. yanmışlık dedik ya hani; yanar, yakılarak ölürler !...
Eğer sağ kalmışlarsa, ebeveynleri tarafından Kur’an-din-iman öğrensinler filan diye, bu kitab-ı İncil yobazlara el kadarken daha köle ve cariye edilirler.
Yobaz da fırsat ganimettir der, "imam nikahı" garantili taciz-tecavüz eder.
Anayasa Mahkemesi’den bile onaylı, boru değil !
Ayakları sandalyeye değiyorsa, "bademledim" der, o da...
Utanmaz, bir de bunu T.B.M.M’de yasal hale getirmeye yeltenirler !
Bilmiyorum, bunlara oy veren tüm Türkiye ama özelikle İç Türkiye Türkleri için, daha ne olması veya olmaması gerekiyor !?
Niçin bir gün dahi bu olanlardan dolayı vicdan muhasebesi yapılmaz ?!
Onca olan bitenden dolayı, acaba bizimde bu olaylarda vebalimiz olabilir korkunuzda mı yoktur sizin ?!
Bir-iki ton kömür.. üç-dört paket makarna-bulgur...
Ve üç otuz kuruş dilenci fitir-sadaka bedeli para yakışır için bunlara, sürekli oy verilir !
Herşeyin bir bedeli var ve kimsenin kalmaz kimsede ahı !
Birtengri’nin "mavi gök ve yağız yir" arasındaki türe ve tüzecisi olmak için, taşa betik vurdurmuş, Gökt(ü)rük Bilge Kağan gibi bitirelim.
"Ey Türük budun çok yanıldın çok öldün !"
Öyle ki; bu gerici, bölücü, mezhepçi pislikleri başında tutmaya devam ettiğin sürece daha da çok öleceksin.
Vebal diye bir şey varsa ve sen onca şer-bela işe rağmen bunları tepemizde tutmakla bunun vebalini ödüyorsun.
Daha da ödeyeceğin geride !...
Çok ağır, aklının almayacağı bir bedel hem de !...
Ahmet Kutlu Ayyüce
(Elde var büyük acı)
30 Kasım 2016