Türkiye nesneline ve Türk insanına bakarken gördüklerimizdir :

Ülkemde sürekli hale gelen, insan tanımından millet olarak çıkış ve bunu umursamamayı alışkanlık yapmış olmak sıradanlığı görüyorum.

Kan dondurucudur !

Umursamazlıktır.. umarsızlıktan mıdır acaba, diyebiliyorum !?

Kürem kürem bir etnik-dinsel güruhlaşma.. insanlığın tarihsel akışına ters yöne bir insanımsı sürüleşmesine doğru gayretli kulaç atışları.

İnsan tanımına dahilken.. neden bu kadar bundan bezmişlik ve bu denli kötülük görmüşler ülkesi olmayı başarabildik ?!

Bu derecede pervasız, bu kadar cevval bir iştiha ile sürü ve gürüh olmaya can atanlar nasıl da bu kadar çoğaldılar, toplumumuzda peki ?

Kim çoğalttı bunları bunca ?!

Ne var bunun temelinde ?

Peki, kafası rantiye olmak ve banknot renkleri ile ondaki sıfırların çokluğuna basan elit; hem iflah olmaz türde yaratıklaşıp ve hem de bilimsel, sosyal ve tarihsel yasaları sömürüye tahkim amaçlı ve -uzun geçici- sürelerde durağanlaştırmayı nasıl başarıyor ?...

Huxley’in zaman boyutunda hep oyun kültü ve kültürü temel alınır ve insanın çocukluk hali üzerinden kurallı imgelendirme öğretimleri yapılır.

Büyümeyen.. çocuksu ve bir biraz "kafayı kırmış" bireylerden oluşan, hiperaktif ve tatminsiz bırakılmış çocuksu toplumlar.

Ulusal çocukluğu, bireyin zeka ve takvimsel yaşındaki aymazlıkla oranlayan bir sistem..

İkisi arasındaki ayar ve tutarsızlığı genel toplumsala uyarlayarak; kırgın, küskün ve bezgin insanımsılar icmali üretimine bel bağlıyor...

Ve Kafka’daki dönüş(türül)müş birey, Orwell’’deki dünya düzeninin -espiyonaj sitem- tipolojisiyle, insanı özünden soyutlayarak, sadece görüntü ya da gölge şekilciliğine indiriyor ?!

Evrilemeyen ya da geriye doğru devrilen ve bu yeni insanımsılardan oluşan toplumbilimsel boyut, Hill ve Kuhn dizgesiyle (Merkez ve çevre proleteryan ve de paradigmal politik olarak) devam edecektir.

Merkezde belirsiz ve spekülatif gölgeler, çevre de parçalanmış görüntü.. peki öz ve cevher nerede ?

Öz.. özet.. son ve sonet ve özgürlük bağlamında özgürlük ve özgüveniyle insanı özlemek vs.. vb.. vd..

Türkiye’deki özle, görüntü örtüşmezliği gölgeselleşmesi ve bilim...

Bilimin sömürüye tahkim amaçlı dejenerasyonu...

Bütün bunlar üniversalitenin globalizme dönüştürülmesinin doğal sonucu olmalıdır !

Din ve etnik çorba doğmalarının örtüştürülürlüğü ve bu halüsünasyonun atıfı amacına yönelik olarak şunları yazıp, bitirelim:

Çok basittir ve fisibilitesi uğraş gerektirmez derecede mümkündür..öyle ki, bilimsel olanı zorlaştırıp; çok zor ve imkansıza yakın olan boyutunda realize ediyorsunuz, o kadar !...

Üstüne üstlük, bir de bunu biteviye sürdürme kararlığıyla, adeta toplumların kaderi haline getiriyorsunuz..

İnsanı bozarak, düz(en)lemek..

Sistemsel anlamda eylemci düzeni de, "tecavüzsel" düzerek bozan; ve buna düzlenmiş- preslenmiş düzgünlüğün (istikrar) düzeni anlamını veren tüm işbirlikçileri kınamış olarak...

A.K.A. Arşiv..
23.06.2014/13:09