İyi Şeyler Yayıncılık

Sevin Okyay (1942); Alçakgönüllü sinema eleştirileri yazmakta usta olan Sevin Okyay, her daim okunabilecek bu "canayakın kılavuz" da yine, sohbetine doyulmaz "abla" kimliğiyle bize güzel filmler anlatıyor. Dikkatli olmanızı öneririz. Sinema sevenler kadar sevmeyenlere de cazip geleceğini düşündüğümüz bu klavuz kapağını her açtığınızda film izleme isteğinizi kışkırtacak. film izleme isteğiniz..»»

Sana geri dönmedi kadınların "Hüznün Şehri" koydular adını Gözlerimin suyuyla kim uzaklaştı gemi gibi -kutsal kitabın zamanıyla- kim girdi Benim ve çığlığımın arasına? Sana ölümümü sunuyorum... şiirin rengiyle... Nasıl da şarkı söylediğimi sanırsın hala? (Kitabın İçinden) »»

Can sıkıntısının her gün okuduğu bir kitabız hepimiz. Gövdenin ergeç okuyacağı açık ama gözden kaçan bir kitaptır gömüt. Gömüt denen kapalı kitap açıldı mı bir kez okurunca kapanma bilmez bir daha. Ön ve arka sayfası aynı bir kitaptır pencere. (Kitabın İçinden) »»

Memet Fuat (1926); Düşünceye Saygı'dan Dağlarda Yüreğim'e, Yeni Dergi'den Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi'ne Edebiyatımızın çok yönlü antrenöründen tüm girdisi çıktısıyla eleştiri, kitap, tasarım, eğitim, kültür, demokrasi, aydın ve aptallık üzerine yazılar. "Görkemli Bir Yalınlık Anıtı." (Arka Kapak) »»

The man bent over his guitar, A shearsman of sorts. The day was green. They said, "You have a blue guitar, You do not play things as they are." The man replied, "Things as they are Are changed upon the blue guitar." Adam gitarının üstüne eğildi, Görmüş geçirmiş bir adam. Gün yeşildi. Dediler ki, "Mavi ya gitarın, İşin aslını çalmazsın." Adam dedi, "Değişiyor işin aslı Terkederken ma..»»

Akşam çöküyor dingin kasabaya; durup bakıyorum: Kiraz çiçekleri dökülüyor çınlayan tapınak çanına. (Kitabın İçinden) »»

Hesse, 1919 Mayıs'ında o zamana kadarki yaşamının zincirlerini kırıp alp'lerin öte tarafındaki Güney Tessin Bölgesinde yaşamaya karar vermeden önceki dört yılını, savaş esirlerine yardım etmekle geçirmişti. İki yıldır kendi kendine uğraştığı resim çalışmaları, yeniden kazandığı özgürlüğü ve yüzyılın en güzel yazı diye..Bilinen 1919 yazının renk cümbüşüyle birleşince çarpıcı bir biçimde gelişti...»»

Önce bu anlatının nasıl ortaya çıktığını anlatayım size. Benim altı yaşında dünyalar tatlısı bir kızım var. Adı Elifcan. Bir gece yanımda mışıl mışıl uyurken birden uyandı. "Baba, bana masal anlat!" dedi. Gece yarısıydı. "Sarıcan'ın Arayışı"nı anlatmaya başladım. Her nasılsa, bir ara ikimiz de uyuyakalmışız. Ertesi sabah Elifcan, aynı öyküyü gene anlatmamı istedi. Ben anlattıklarımı unutmuştum b..»»