Kyrie
28.6.2014 15:54:47Uzun zamandır özlemekte olduğum memleketime bir uğrayayım istedim ve güne düşen şiirlere bir göz attım. Her ne şekilde olursa olsun öncelikle güne düşen şiiri ve yazarını tebrik etmek gerekir. Bu tebriğimi ilettikten sonra neden şiirin sahibine şair değil de yazar dediğimle başlamak üzere Şaban Bey'inkilere ilave olarak birkaç eleştirimi bildirme gereği duyuyorum. Bu sitede eleştirile eleştirile büyündüğünü, sadeleşildiğini, berraklaşıldığını iyi biliyorum çünkü. Eleştiriler yapıcı olduğu sürece fayda sağlar ve şiirin sahibine bir ışık tutar. Şaire yazar dememin nedeni buradaki metnin giriş kısmının şiir değil düz yazı olduğudur. Hemen bakalım;
...
Başka şeyler dedim diye darılma bana; klişeden,laçkalıktan en çok da vefasızlıktan hoşlanmadığım katidir! Özür!!! Ne kadar da başka olsam,aynılığını bulaştırıyor bana;toplu taşımalar,vapurlar,trenler hatta ’Metrobüs’ler... Turnikede ki güvenlik, kaptan,şöför watman. Toplayıp duraklardan artıla eksile taşırken bir yerden bir yere. Hayali başka yerlerde,ne yaparsın. Yaşamak böyle bir şey can’cazım.
Şiir mısraları hiçbir zaman yan yana düz bir metinmiş gibi yazıldığında, düz yazı tadını vermez. Veriyorsa, şiir değil, düz yazıdır. Metnin buraya kadarki kısmı devrik cümlelerden oluşturulmuş bir düz yazı. "Turnikede ki" ifadesi, yazıldığı şu hâliyle, bir turnikedede (ki) sorma gitsin manasına doğru yürüyen bir mana ifade ediyor. Ki bağlacı, burada aitlik ifadesi taşıdığı için birleşik yazılmalıydı. "watman?" "w" harfi, Türkçe bir şiirde şık değil. "Metrobüsler" özel isim olmadıkları için kesme işareti kullanmaya gerek yoktur. Kesme işareti, şairin inisiyatifi doğrultusunda şiir gibi esnek bir edebi türde gerekmediği yerlerde de kullanılarak kullanıldığı sözcüğe özel bir anlam yükleyebilir, şık olabilir ve seçim özellikle bu yönde olabilir lakin metne göre metrobüs sözcüğü böyle bir özel anlam içermiyor.
Bir türlü alışamadım trafiğine, keşmekeşine,
En çok da bencilliğine insanların.
Şehir kocaman,Avm’ler devasa.
Ekmekler küçücük,pideler bile cüce,
Az pilav az cacık azıcık da kuru.
Çeyrek ekmek arası balık, sevene.
Çay bardakları biblo kadar minnacık.
Bir yudum da fora.
Düz yazı devam ediyor. AVM gibi bir kısaltma şiir içinde şık değil. Ekmekler küçücük, pideler bile cüce ifadesi çok hoş olacakken "bile" edatı araya girince mısranın gücü zayıflıyor; ekmekler küçücük, pideler cüce..." Fark ortada. Metin buradan sonra şiirleşmeye doğru bir adım atıyor ve fakat aksaklıklar devam etmekte. "bir yudum da fora" Buradaki "Da" eki lokatif yani bulunma hâli görevinde olduğu ve "dahi" ifadesi taşımadığı için birleşik yazılmalıydı.
Şimdi gelelim şiire ve yazarın şairleştiği bölüme:
Tut ki tutsağınım.
Tut ki meftununum.
Müsemma şehir.
Kınan yakılmış,duvağın üzerinde.
Kuşağın bağlı boydan boya Marmara.
Kız Kulesi şahidindir.
Boğazlar gerdanın.
Her biri dizilmiş boynuna beşibir yerde misali,
Sahiline boylu boyunca yalıların,sarayların...
En çok da erguvan mevsimi,
Aksine düşen ay’la güneş’e.
Helal kılınmışsın.
Ömrümü yerken,yüreğimi büyüten,
Müsemma şehir.
ay ve güneşin ve beşibiryerde ifadesinin durumu daha önce yazılmış, onu geçiyorum. Bu bölüm şiirdir. Zira mısralar yan yana getirilirse anlam bozulmayacak fakat zayıflayacak, kesik kesik soluk alacak, düz yazıyken düşüp ölecektir. Demek ki mısralar halinde ve şiir formunda kalmalıdır. Seçki kurulunun bu kısmı çok beğendiğine, bu kısmı sergilememeye kıyamayacağına inancımdan dolayı güne geldiğini düşündüğüm metnin bu kısmı için, "ayla güneşe helal kılınan şehir" imgesinin güzelliği için, şiirin sahibinin (hiç tanımadığım halde) çalışır ve üzerine eğilirse çok zarif işler çıkaracağına inancımdan dolayı tebriklerimi sunuyor, yalnızca yükseltmek adına sunduğum bu eleştirilerime karşı anlayış göstereceğini umuyorum. Sevgim ve saygım hep,,,