0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
752
Okunma
bulanık
bozbulanık her yer
elimde lavanta keselerim
üstümde yamalı elbisem ki
her y/ama’sıyla gitmekle kalmak arası iğne sancıları
dudaklarımda soğuk bir şubat gecesinden kalma çiğ taneleri
ya sen..ilkim..iklimim
iliklerime kadar iliklediğim
deli rüzgarım çam kokulum
yeşil gözlerinde oturup kalmıştım
ve ben işte o gün küle dönen gülden
güne dönen ayçiçeklerinden
sevdiğine sedasını sunan bülbülden
daha yanık haykırdım sev diye
tüm orman kulak kesildi
ve ırmaklar gözyaşlarıma kaynakken
sarmaşıkların zehrini içipte gelmiştim
sevda yanmak değil mi
siyah değilmi sevda
öyleyse neden beyaz görmeye zorluyorlar bizi
neden karatahtaları beyaza çevirdiler
yazamıyorum bak birşey
hayali sevdadan ancak bu kadar kelam çıkıyor
gerçek bir ormana düşersem
ilk hayallerimi yakacağım söz
saçlarından sürüyeceğim kalbimi
bir ağaç kovuğunda yaşayacağım bi müddet
kabuğumu bırakacağım sürünerek
ve bir şiir yazacağım ellerimle
doğal organik kelimelerden
yemeğe doyamayacaksın..
5.0
100% (1)