7
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
2022
Okunma

kaç kelam yaktım
karlı kış akşamlarında
kaç çıra yardım kalbimi kaynatırken
âtinin kazanlarında
gülen gözler gördüm tavanarasında
bebekleri sarkmış pencerelerden
ekmek kokusuna kanmış halimle ben
meded umuyordum buğday benizlerden
seviyordum sokakları
sokaklar ömrümün kuru dalları
güllerin yortusu yaksada tenimi
buz kesiliyordu senden arta kalanlar
arta kalanlar yalanlar
deliğine sığmayan yılanlar
yılanını sevmeyen adamlar
hep bu sebepten kayboldular
şehrin görünmez hücrelerinde...
sükût saklamıştım oysa
derin dondurucusunda sînemin
bu yüzden harcadım kelamlarımı
kolların.. uzantısı gibiydi yolların
hiç bir yorgan altına saklanamıyordu
yalvarıp yakarışları karadulların..
yangınım bu yüzdendi
yağmalamalarımda
kulak zarımı delen gürlemelerden
boşalan sicim sicim ağlamalarımda..
bu yüzden yıkandı harflerim
yazamadan adressiz mektuplarımı
her kar tanesi kor olup düşüyorken
üşüyordu ceplerimde ellerim
yüreğim? yok.. o üşümeyi bilmez
yârin nârına düşüp yanmış bir kere..
5.0
100% (15)