Suretler bulaştı ellerime
ellerimi göğe astım
Dünya dediğin dönüyor insan dediğin böyle böyle öğreniyor suskuyu
öksürdü çocuk
esnedi kadın
çakmağını bulamayışına sövdü adam


İki gün dişi ağrımıştır ağzımın
pamuğa basıp oyun yaşımın sızlayışını
Kapı kollarına astım
cinnetimin sarhoşluklarını

Tamam seni seven sevmesini bilmemiş de
beni seven pamuklara sarıp sarmalamış mı
İnsan şikayetten doğdu
şunun şurasında biraz karbon biraz su
için dışın
Elbette diş etlerini dahi seni sevmek için geçerli sebep saymış
olabilirim
Oysa benim
Olabilsin istediğim herşey olmuş olsaydı
şiir yazmayı öğrenmezdim...

Üç gün türkü söyledi kentin mistik bakireleri
dizleri sızlamadan
kireçlenmeden
yüzü kırışmadan öldü annem
Zaman küllendi omuzlarımıza
kükürt kokusuna rahatlıkla bulayabilirsin beni
insan dediğin biraz karbon biraz su...

Beni sıradan bir kent kahvesinde
okeyde taş çalarken damıtabilirsin karaltılarımdan

Beni bir gece yarısı sahura değin
nefes nefese sağaltabilirsin karaltılarımdan
üstelik
çıplak uyanırsın sabaha

Bil ki
Oruç tutmak aç karnına gün boyu uyumaksa
Ben tok karna geceyi beklemekteyimdir...

Dil bilgisi kurallarına uygun bir yalnızlık büyütemem sana
Ağzımdaki sigaranın külü halıya düşüyor
halıdaki ayak izlerine akşam çöküyor
evler düştü kentler düştü ülkeler düştü
Anlayacağın
çektim halıyı herşeyin ayaklarının altından...

Sıradan bir mayhoşluğun dudağından öptüm
öpülmüş her fahişe Mecdelli Meryem rolünde
Anlatamıyorum kimseye
Sizi seven sevmesini bilmemiş de
bizi seven pamuklara sarıp sarmalamış mı
Yaraları sevmeye alışınca
En çok benimki acıyor diye bağırıp duruyor işte insan.

İki gün dişi ağrımıştır ağzımın
üçüncü gün ağzımın ortasına kürekle vurdum
Bunlar hep asabiyet sorunu...