Öksürüğüm boğazımı tıkıyor
Kağıt havlu diye birşey yaptılar tükürüyorum geçiyor
Diş etleri kanayınca verem oldum zannediyor insan

Haklarımı okuyup duruyorlar suratıma
halsizlikle cevap veriyorum
ben haklı olmaktan sıkıldım
Sıkıntıdan oldu herşey
insan sıkıntıdan yaratıldı
ve sıkıntıdan ölecek

Aylık dört paket sigara fiyatına yirmi dört ay taksitle
akıllı bir sarışınlık aldım kendime
Yarına çıkacağıma emin değilim
büyük kazık attım kodamanlara...

Senin
Bu tüylerinin nesi var
incelmiş sarışınlaşmış bir yele etinde
dokunulduğunda göğsünün cizgilerine nasılda
tel tel
Nesi var bu kentlerin
bacalarında buğday yangını evler
Kiremit hüznü
Kömür sobası
Soğuktan donmuş
kendine hayrı olmayan kombinin sureti.

Gözlerin geçti geçen gün ezberimden
Üşendim giyinmeye
Yatağa
çıplak yattım
Denedimde yine beceremedim hasta olmayı
Sundurmaya astım giyip unuttuğun geceliği.
Dün Suna geldi
İç gıcıklayan şeyler anlatıp durdu
Bu kadın bunları bilerek yapıyorsa hiç hoş değil
bilmiyorsa daha çekici
Üstelik bilekleri
seni unuttura bilecek kadar güzel
Ah bazen cesaret ne çok gerekli...

Unutmak için yaratılmamış insan
umut etmek için yaratılmış
Ne zaman aklıma gelse pembeleşmiş yanların
kekik kokuyor avuçların
işte
bunlar hep umut...

Umuttan bir kadın yaratıp aşık olamazsın diyor Suna
Bilmiyor
Umuttan bir hayat yaratıp ölüyoruz bizler usulca

Bunlar hep sıkıntıdan oldu
ah biraz cesaretim olsa
öperek keseceğim bu yapış yapış umutsuzluğun sesini