17
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1710
Okunma

sahteliğin urbasını giymiş
gelip geçici bir aşk senin aşkın
ki.. hüzzam makamında
her dem buz keserken bende sevdalar
sen hafif kalırsın benim aşkıma
söyle bana
trajedi ile dolu bir sevda yaşadın mı sen hiç
ağlarken gizli gizi gecelerin kollarında
lam ile yıkanmış bir elif
düştü mü ? hiç avuçların ayasına
oysa ki ben
soğuk yatağımda iffetsiz gecelerinin
çetelesini tuttuğumdan beri
kandıramadı beni hiç
yalanla yoğurduğun o sahte aşklar
ki sen...
iffetsiz gecelerin koynunda harcadığın sevgilerini
s/aymadın mı ?
çocuksu gözlerine yansıyan o aşklarının
günahından soyunarak gel artık bana
günah dolu sunaklardan çeksen artık ellerini
aklasan yüreğini elifin döküldüğü suların bağrında
ve soluklarını yıkarken yağmurun göz yaşlarında
göreceksin ki..
beyaz bir gül düşecektir
çocuksu tebessümlerinin arasına
ve teleffuzu olmayan çehennemlerini
tek tek atarken omuzlarından uzaklarına
tenin tenime
eylül güneşi kadar ılman değecektir
değerken gözlerin gözlerime aşkla
haydi dön artık
bozkırlarımın bu patika yollarından
kaybolmadan bul beni
ve başım düşmeden uçurumlarından aşağıya
tut ellerimden aşkla
ay/su
5.0
100% (19)