27
Yorum
39
Beğeni
5,0
Puan
907
Okunma

Gül-ü zar da gezdim bu gün seher de
Açamadan solan, güller de varmış
Canan’ından ayrı, kalıp aher de
Susup da, lâl olan, diller de varmış
Özlemle kavrulup, günleri sayıp
Seninle on dörtte, şu parkta deyip
Bir yer de buluşup, göz göze gelip
El’in tutamayan, eller de varmış
Uzakta sevdiğin, olsa ne fayda
Mayıs, haziran da, en güzel ayda
Bahar akşamında, sahilde koyda
Saçın okşamayan, yeller de varmış
Her türlü giysinin, sen de ahengi
Şöyle bir salınsa, bulunmaz dengi
Ebem kuşağının, her türlü rengi
Yeşil, mavi, sarı, al’llar da varmış
Dudaklar nar olmuş, çehresi Nuran
Sevdası değil mi, ruhumu saran
Çıkmaz sokak gibi, karşımda duran
Yâr’e ulaşmayan, yollar da varmış
Biter mi seven de, sevgi ve saygı
Olmalı yürekte, biraz da kaygı
Sevda dedikleri, gizemli duygu
Leyla’yı aratan, çöller de varmış
Yolundan çevirip, durup, eğleten
Seven ve sevdiren, aşka bağlatan
Bülbülü celp edip, coşup söyleten
Çiçek açamayan, dallar da varmış
Hayır denilir mi, tatlı bir sese
Mevlâm sevdiğini, versin herkese
Lüzumsuz ne zaman, çalayım dese
Sazında inleyen, teller de varmış
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
AHER: Gurbet, başka yerler
NURAN: Aydınlık, nurlu
CELP: Kendine çekme, etkileme
5.0
100% (29)