Gelirsen sana biraz İstanbul ısmarlarım,
Taze yaralarımızdan konuşuruz,
Memleketin a h h’vâli’nden bahsederiz,
Bakarsın kumrular gelir dinlemeye bizi,
Sokak kedileri köpekleri
Evsizler yersiz yurtsuzlar
Gurbet kuşları
Köşede 33 yıldır dilenen teyze amca
Aynı saat aynı vakitlerde
Kaldırım taşları
Tezgâhını kuran ekmek kavgacıları
İstanbul beyfendi hanfendileri
Çarşı pazar cıvıl cıvıl
Belâlı med cezir
Madde akarken bir yanından
Mânâ ikliminde rayihâmsı buhur
Türbeler camiler mezarlıklar
Eder seni istemeden de buyur
Bir yanın tepinir
Diğer yanın yere serilir
Filler yaşasın diye
Çimene paldır küldür girilir
Sonunda hep masumların ezilir
:
Kapkaçcılar hırsızlar haydutlar haramiler
Hepsinden çoğaldı
İster’sen gelme
Hâyâlinde ki İstanbul öldü
Selâsını okudular dün Eyüpsultanda
Karacaahmet bastı bağrına
Kal sen orda gelme
Üzülürsün görme ruhunu kabzettiler
Sendeki İstanbul daha güzel
Nasipsee ben gelirim oraya
Çay da içeriz soğutmadan,
Muhabbet de,
Geliyoruz İstanbul’la birlikte.
:
Yunus Beypınar