6
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
2915
Okunma

Uzun aradan sonra ...
Ah Gelilâ
Ben şimdi susturuyorum kendimi
Elden ayaktan düşmüş yüreğime batırarak hasreti
Meçhule doğru öteliyorum kimsesizliğimi
Avâre bir yalnızlığı koynuma alarak
Öldürmeyen kederlere sarılıyorum
Dilimden hep aynı türkü kurtuluyor
Yalın ayak kaçarken bu şehirden
Üryan bir yokluğa büründü ruhum
Vazgeçtim sanma senden Gelilâ
Sevgini, canımın dibine koydum!
Diyemedim Gelilâ
Diyemedim ne yere ne göğe
O’na doğru hazırladım sonumu
Adını unuttuğum kaçkın göç/ebeler elinde
Öznesi savruk intihar mektubuyum
Dağınık şiirlerin hikayesinde
Kaybolmuş çocuk gibiyim bu günlerde
Elin memleketinde!
Varsın, hiçbir şifa iyileştirmesin kalbimi
Ve hiç bir şair toparlamasın savurgan halimi
Yüreğimdeki koygun acı şahit olsun ki
Üşüyen duvarların sessizliği kadar duymayacaksın sesimi
Duyamayacaksın beni
Konuşsam dayanamazdın
K’ârsız kelimeler bölerdi uykunu
Ve hiç bir satır anlatamazdı duygunu
Çiçeklerin boynunu eğmesi ile naçar kalırdı ellerin.
Yüzüme yerleşen tebessümü sınama
Hayatıma sebep olan hiç bir canlıyı kınama
O kara gözlerin Gelilâ
Ah “beni benden alan o gözlerin”
Hep bir u’mutsuzluğa ağlar, bilirim!
Simdi yangınların ortasına düşmüş yüreğimin kopmadan kıyameti
Bilinmeze yolcu olmanın tam da vakti.
Yüreği Sürgün // Kevser Baysal
5.0
100% (19)