14
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
979
Okunma
düş kırığı bir kaç sepya sabah uzanmış
henüz bahar yalamamış dallarımın kıyısına
arsızca iç çekişleriyle
boğuvermiş yalnızlığım kendini bir çırpıda
kan donmuş
buzdan kalem olup yazmış olanca ağırlığını titremelerime
bırakıpta gittiğin son adreste
bir başka gün doğmuş yaraladığın izlerinden
gözlerimde büyüyen denizler kendine başka vatanlar bulmuş
bir acayip sancı oturmuş soluma
bedenim bir uçurtma kadar kendine ağır
son gülüşüme taktığın mermi
saplamış kendini bakılmamış yıldızlarıma
hayalimde bir deli yürek
sen susuşlarında zehirleyen bir acı zemheri
köpüre köpüre ölen beyazlarımın içinde
sağ kalamayacak kadar kolay mıydı siyaha çalmak kendini
şimdi kalem susuşunun cenazesinde
şimdi baharlarım yarı baygın, canımı çok yakıyor ellerimde
sessiz kalışımla anlatamadığım yalnızlığımı
bir avazda koyuyorum işte önüne
kala kala çeyrek saatli bir ömür bendeki şimdi
dikenlerinden sıyrıldıkça güzel kokuyor güllerim
çakıldıkça sürgünlere
güzlere özenen baharlar sıyırıyor içimden kendini
ben yaralarımı sende sevmişçesine kanamışım bir vakit
ayak izlerimde senli yeminler büyütmüşüm
silah seslerini daha çok seviyorum şimdi
ecel için koyu bir masal yazmaya çalışıyorum
gün gölgesinde utanır belki diye
acı çekmeyi abartıyorum işte bazen
düşlerimi astığım dallarda sürükleniyor adın
kül oluşuma kayıtsız çocuklar var çevremde
dahil olduğun her gözyaşıma
gel-git aklımla sağır kalıyor düş kırıklarım
harabeden bozma bir kaç dize okuduğun
kalbim kalplere tutukluk yapmış bir silah
akşam güneşi olup da savursan kendini üzerime
yok artık doğasım kendimden soyunup sabahlarımı...
Gülşah Gayret
-
5.0
96% (26)
4.0
4% (1)