aşkımı düşlerime giyindirdim
derinliklerinde ona açılan kapıların sırları var
nice yolları ,nice serüvenleri…

her şeyin bir bedeli var
aynaların ardında onun gözleriyle avunurum
onu nazlı bir misafir diye ağırlarım
üşüyen duygularıma serpiştirir alevlerini
gönül ateş, sine ateş olur
gözden akan yaşların hepsi ateş
aşk ,ateşten bir gömlek giymekmiş meğer

her defasında içimde bir sevinç, bir ateşli heyecan yaşanır
aşk çilesi mertebesine yükselerek
güneş yüzlünün hayaliyle yanar bu gönül
her yer alev alev
aşkın halleri bir başka yakar beni…

hiçbir derece ölçemez hararetimi
sinemde zor bir aşk uhdesi
ateş ateş yanmaya müstahak
sıcaklığı en derinlere sirayet eder durur
içine deniz yüklense faydasız
her gece onun özlemiyle kavrulurum

kalbimin harabeleri arasında kaybettim onu
yitik bir kaderin gizemli dünyasında
düşsel arzuların ihtirasıyla yanarım
hızlanan kalp atışlarım yağmalanırken bir bir
bin bir gece masallarından

ateşinin ilk kıvılcımı düşerken geceye
çoğalan istekler bir kavuşma çabasıdır artık
heceler yarım yamalak, heyecanlar salkım saçak...
sanki çat kapı gelecekmiş gibi…
her sese pür dikkat kesilirim

o yok iken hangi yere baksam boş
hangi duygulara iltica etsem nafile
hangi rüyalara dalsam beyhude
hasretim ona
hayalimde vuku bulur hep
ayağım yerden kesilir ,kendimden geçer olurum

ah bir yanımda olsa da
titreyen şebnem avuçlarından onu tutabilsem
ışıltılı gözlerince ilel-ebet yanabilsem
saçlarına bir kez olsun dokunabilsem
bir nebze dudaklarına…

kalbim yanmakla mükellef
kaynaya kaynaya dumanlar çıkarmakla ...
çıkan ah dumanları gözlerimde kara bulutlarla mükellef...
damla damla yağmur yağdırmakla ...
bir süveydaya dönüşür
kalbimin ilk aşkı ,ilk günahı

herkesin vardır yüreğinde
zehirli bir sevda
aşkın günahlarından kalma
kimseye söyleyemediği
çok acı çekip de üzerine lanetler yağdırdığı
geçen yıllara sitemler göndererek
bir türlü unutamadığı…

redfer