6
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1285
Okunma

Alışkını değil parmak uçlarım
Uyku araları kendini asmaya…
Ayaz bir kâdrin koynunda
Ellerim yüzüme dönük.
Ve şakaklarımda binlerce günâhın izleri.
Diyordum ki kendi kendime;
‘’ üstü açık kalsın üryanlığımın! ‘’
Geçmişe dair acının yankısı hâlâ tırnak altlarında.
B i l m e l i s i n.
Göğe uzan(a)mazken sesim
Dilimde biriken duâlar kemirir hücrelerimi.
Sonra
Bir kanat çırpar ardımda kalanlar.
Başım ve gövdem amansızca düşer yerinden.
Mil çekilir karanlığın öteki yüzüne.
Duvarların çetrefilli yanlarında ötelerim kendimi.
Beynimin ulvi mezâsında bir annenin gözyaşlarına takılır kulaklarım
Ardından ayakuçlarım gide bildiğince sığ
Gidilmesi gereken yollara âfét-i cân!
Tân vaktinde
Ölüm tetikler dilaltı bozgunluğumu.
Şâhâdetine sığınır avuçlarım.
Bir tékbir arası
Göğün mâbédinden duyarım
Karıncanın çığlıklarını.
Anlarım ki;
Yakındır evvelimde duran acıların n-isyan-ı.
Şiltesi kırılmış ve basireti belenmiş ruhun
Âméliyle zân kusarım.
Pervasız ölüler üşür tenimde
Ölüler ki sayılmayan dişleri,
Ve tek düze uğramış çiğ kemikleri.
Kime dalsa göz uçlarım a y n ı
Ve kim ürpertse içimi
Âhvalim can kırıkları.
Ve zâyi aklım
İblis çelmeye çalışırken.
D u y m a y ı n
Varsın nârâsını atsın ulu orta
Cehennemin yedinci kapısında nârıyla yaksın.
Mühim değil.
Tutun nefsinizi.
Éy benim kirpik aralarında bésmélé çekişim
Dérgâhına kabul buyur beni.
Hâyâsına kapılmış nefsin
Şérrinden yo(ğu)r beni.
Zémzém-i aşk ile
Kâbénin topraklarına düşsün ellerimiz.
Şimdi seninle
Kaç cénin doğurduk gözlerimizin
Arka y ü z ü n d e.
Sus baka baka a n l a t onlara.
5.0
100% (16)