13
Yorum
44
Beğeni
0,0
Puan
1482
Okunma

pazar sabahı köpüklü kahvemi yudumlarken
çikolata tadında adın sürüldü dudaklarıma
ne hikmetse bugün de seviyorum seni.
her gün
ama her gün unutmaya edilen yeminler
katli vaciptir deyip
bir vuruşta kafaları kesilen duygular
nerdesiniz bu sabah
bu gereksiz duyguların kafamı karıştırmasına neden izin veriyorsunuz
kavlimize ne oldu
hani süpürmüştük kapımızın önünü
ondan arta kalan tek bir çalı dahi sokmayacaktık avluya
neden bu sabırsızlık
gözler cam kenarına yapışmış
nerden aklıma gelir şimdi böyle gereksiz şarkılar
’Fikrimin ince gülü:)
hıh çok gerekliydi sanki
ama
ama yüreğimde kanatlanan kelebekler de neyin nesi
bu sabah inceden inceye hasret yağıyor geçmişe
buğusu gözlerime vuran.
bir ihtimal daha var elbet
Aralığın bu güneşli gününde
kuşlar hala eş ararken kendine
ve üşürken damların kiremitleri
zamansız uyanan hastalıklı duyguları tedavi için
bir mucize vuku bulmuştur
ve gaipten bir ses
bu son sabah unutmak için diyordur
iplere asılı çamaşırların hışırtısına
bu kadar heyecanlanmak
delilik elbette
yoksa ayak sesi değildir eşiğimde son bulan.
kahvenin buruk telvesini dilimle siliyorum dudağımdan
bir soda söker midemdeki kıpırtıları
zaten hiç sevmem sabahları
uyku mahmurluğuyla
saçmalamanın dibine vurdum yine..
hadi yüreğim topla pılını pırtını
hayat mesaisi seni bekler unutma.
Ayvazım DENİZ