3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
909
Okunma

Yürek kalesinde başgardiyana;
Diklenip diklenip durdum dün gece;
Gözlerin bir yana kaşın bir yana;
Aslını suretten sordum dün gece…
Aramak suç oldu bulmak suç iken;
Gönül namesinde solmak suç iken;
Efkar bardağına dolmak suç iken;
Yüzüncü yaramı sardım dün gece…
Yüzünü görmeye bir muhtaç vardı;
Gözümü kapatan kızıl saç vardı;
Saatler bilmem ki kaça kaç vardı;
Düşünü uykumda vurdum dün gece…
Şu nankör yaramı kanatmak için;
Derdimi derdime anlatmak için;
Her harfi neşterle donatmak için;
Kağıdı kalemi yordum dün gece…
Şarkımız son defa hüzzamı çaldı;
Gözyaşım tahliye emrini aldı;
Yanağım mendille başbaşa kaldı;
Mezarlık ne demek gördüm dün gece…
Tam orta yerinden açıldı kitap;
Kırıldı kalemler, bozuldu asap;
Tek sözün uğruna yapıldı hesap;
Defter-i Kebiri dürdüm dün gece…
Yokluğun cehennem varlığın cennet;
Katili katletti sonunda cinnet;
Hasrete katlanmak büyük maharet;
Vuslat kapısına vardım dün gece…
Madem ki yazdığım büyük esersin;
Yaradan kalbine hükmünü versin;
Sen nisan ayında yağmurum dersin;
Ben “Gönül Dağında” kardım dün gece;
Ali ALTINLI – 27/12/2015
Saat: 23:20
5.0
100% (5)