7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1174
Okunma

Karşıbağ
“- “Karşıbağda bağım var” deme
“karı malına malım var” deme
gün gelir Karşıbağı bulut vurur
el kızı de(ğil)mi toplar pılısını pırtısını savuşur
garı malı gapı tokmağı gibi
başına kakınç olur
“elin yağısa
çal başına”
varlıklı olmayı de(ği)l, var olmayı dile
güvenme dayına
azzığını al yanına”
“-tarlada ekinim var deme
dene serpine girmeyinşe
eşim-dosdum mar deme
başın dara düşmeyinşe
bobayiğit o(ğ)lum var deme
el gızının goynuna girmeyinşe”
bazıları vardır ki
“mencilissiz ” dedikleri;
ne kokar ne bulaşır, göcen boku gibi
ne yaralı barnağa tiğdiri(r) ,
malı var, adam varyemez
köpeğine yal yedirmez,
çoluk-çocu(ğu)na mer(ha)emet etmez,
gakıp mencilise varmaz,
mencilisine varılmaz,
boyunduruğa girmez,
öğendire görse göt atar
at öğüne et,
it öğüne ot atar
eşşek guyruğuna teniike bağlar,
gatır guyruğuna diken gısdırır
görünçe şavlın bozulur,
yönedindeki işin nakıs geder
iyiliğ edersin eşşe(ğe)
anına dokanır daşşa(ğı),
elinden kör eşşeg su işmez,
olura olmaza el var eşik var demez
çoluk-çocuğunun annını garışlar
variyetin olsa ne olur olmasa n’olur
olsa ne fark eder,
olmasa ne fark eder
elin tutmaz,
sözün dutulmazsa
gözün görmez,
dişin kesmezse
ne yediğinde,
ne işdiğinde
bulamazsın bel bereket
sağlık en büyük devlet
"varlığı mı isdersin" demişler
"dirliğimi"
dirlik olmazsa ne(y)neyen varlığı
dirlik olusa varlık da olur
dirlik yoğusa varlık olsa ne olur,
olmasa ne olur”
olsa da olur
olmasa da olur
hepiciğinin yeri ayrı,
“zenginin deye güvenme kıvılcım yeter
gözelin deye ma(ğ)rırlanma sivilce yeter”
demişler
“-eşşe(ği)ni sağlam gazzığa bağla
tevekkel Teal(la) Allaha
“mal sabısı, mülk sabısı
hani bunun ilk sabısı
mal da yalan, mülk de yalan
var bireş de sen oyalan”
“-Karşıbağda bağım var demen
karı malına malım var demen
garşı bağı bulut vuru(r)..
garı dıkımı ömü(ğü)ne duru(r)..
el gızının goynuna bi girsin hele
can parçan o(ğ)lundan ne umuluuu(r)..
ne bulunu(r)..
başın dara giresiye herkesi dost bili(r)sin
gara ğün gelesiye hepicini öğreni(r)sin
harmanyerinde çecim mar deme,
serpine dolmayınca
bobayiğit o(ğ)lum mar deme,
ele damat olmayınca”
“güzün çiçeğe duran darıdan,
oğul vermeyen arıdan
guşlukdan sonura ga(l)kan garıdan
sakın olum kendini sakın”
DİPNOT
niyemet : nimeti allahın bahşettikleri, iyilik ihsan, lütuf
azzık: azık, nevale, çıkın, yiyecek
serpin: tahta zahire ambarı
Mencilissiz : etrafında kimse olmayan,yanında kimse barınamayan, asosyal, kaba, saygısız, kültürsüz, topluma girmez
göcen: tavşan yavrusu
tiğdirmek: işemek, erkeklerin ayakta işemesi
şavlı: inşaatçı terazisi, duvarın düşey açıdan dik olmasını ölçerler.
annını garışlamak : alnını karışlamak, haddini bildirmek, dövöek, dövmeye kalkışmak
demen : söylemem,
demen: söylemeyin
dıkım / tıkım : sokum, yufka ekmekle yapılan külah, lokma, ağzın alabileceği büyüklükteki lokma, sunum
RESİM:
Karşıbağ’dan Yukarı Tırtar
Köyün ilk ekonomik çıkışı, asma ve badem dikilmiş.. bu gün maalesef görmeyi umduğum eski efsane ağaçlar yok..
kaldığımız yerden Çalıya devam
5.0
100% (11)