9
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
2081
Okunma

Yıldıza eş hilale açmışım kucağımı
Sırra kadem mi bastı ışık saçmaz ay halem
Geçmişe takıntım var yok etti ocağımı
Herşeyde sen tüterken tütmez oldu uz lalem
Gitme gitme diyerek diredim bacağımı
Hapsettim! Sahibini kesmeyen nacağımı
Avaz avaz bağırdım def ettim efkârımı
Tekmeler savurarak sağı solu yıkarken
Beklediğim gül kokun dağıttı rüzgârımı
Kabına sığmaz gönlü ufunetler sıkarken
Gözlerimin yaşıyla söndürürdüm nârımı
Kaybettim dedim buldum bitimsiz şikârımı
Geceye türkü yaktık Ney’in yanık sesinde
Çakırca gözlerime gözyaşın dökülürken
Hıçkırıklaşır sesin sevdanın stresinde
Umudu yeşerten gün dağlardan sökülürken
Yalnızlığa terk etme ölümün kafesinde
Hayat öpücüğümü solurum nefesinde
Ateş çiyesi yeter kibrite hiç gerek yok
Tutuşmaya hazırken suçlu ruh ile tenim
Alevden gül çıkar mı yürekten çıkmışken ok
Yığın yığın yangınla al yanağında benim
Yüce Allah aşkına geçirtme bir daha şok
Sebepsiz gidişlere hem aklım hem karnım tok