Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Hala

Yorum

Tırtar / Hala

( 7 kişi )

4

Yorum

8

Beğeni

5,0

Puan

1729

Okunma

Tırtar / Hala

Tırtar / Hala


“-ötüyon “şey” deyollarıdı
“aşşa mellede; Gara Hasannarın gızı
gonşu o(ğ)luynan samannıkda basılmış
olu(r) mu oluu(r)
döyüso(ğ)lu döyüs ne demiş biliyonuz mu?
tö(v)be tö(v)be, yalbasdının eniği..

"benim göynüm mıhdarın güçcüg gızında
ben aslında, hayvanlara saman almaya
samannığa girdim idi zaba(h)la(yin)
o gız, yannış annadı haralda,
sıkışdırdı, eyiki geldiniz valla”,
gel de günaha girme.. len gabbanalı,
samanı gonşunun samannığından mı alıyodun
gapbanın gırık-dölü

neyimiş dee
“-eyi kine geldiniz valla,
ız da(h)a şeytana uyca(ğı)dı,
başımda galmaya havaslı,
ne bileyin ben aklıma bişi ğelmedi”
sankı sabi sübyan çocuk da
erkek gısmı öyledir işde.. yaa
el o(ğ)lu demiş
çiğ süd emmiş

gonşu, bi(r) gapı gonşu gızı hurda
“zabah ağşam yüzyüze bakcaz” demez de
adınızı lekeler, temizlemez,
hanı ne de(r)ller
şeytan adamın düşünü azdırı(r)
emme aptas suyunu ısıtmaz”
öyle işdee “ben etdim dutdum” demez
ne isdersen isde.. söz veri emme
verilen sözler dutulmaz,
kimse adam gibi sözünün ardında durmaz”

“-valla hincikinner arı ğibi
bal alasıya çiçe(ği) etirafına vız vız vız
balı adlımıydı vııııızz
başka çiçeklere elininen goduysan bul..
nerde bulcan ga(y)ri”

“-onu deyviriyodum, tabii gız ne dediyse neytdiyse anam
kimseleri inandıramamış,
adı orasbıya çıkmış
bubası da kör eşşek sudan gelesiye zopa atmıs
sonna da sürüye-sürüye dokdura eletmiş
dokdur “gızınız gızo(ğ)langız” demiş
demiş emme.. ne fayda,


bak gari, hincii
gızın bubası o gızgıynan barabar, hadii
öteyüzde(ki) bi(r) köye
aşıtladıvımış
iki garılı, bobası yaşında, topal birine
verivimiş, kaş verdilerise dee.. satıvımış
düğün-müğün hakgetire
çenizini bile çok görmüşler ay bacım

eeeeeee temsilde hata olmaz emme
adam haklı,
netsin.. zavallı,
gızının adı çıkmış bi kere
çıkmış dokuza, inmez sekize
köylük yerde
“adın çıkca(ğı)na, canın çıksın” deye
neyye demiş atalar
helbet bi bildikleri var

el var eşik var
dos(t) var düşman var
kim alcağdı onu garii
adının çıkdığını bile bile
nası(l) çık(a)cak, ga(y)ri gayfaya
gatil olmak işden deği valla
köy yerinde, baş kakıncı olu gari herkeşe,
ölünşeye gadar.. erezil elaleme

ona ğöre, aman gızım,
aya(ğı)nızı denk alın
adımınızı deng atın,
dur denen yerde durun
“ananızdan evel ahıra girmen”
sizde Gara Hasannarın gızı ğibi
ö(y)le olman sakın deyen
Allah mafazan Allah

“aman Allah gorusun,
yerden göğden ırak,
Allah düşmanımısa da başına vermesin,
dıkgat edin, ged aman geed neneyen
varın sonunu siz hesabedin”

“-aman Allah gorusun emme,
önüşlüg siz goruyun kendinizi
sonura hiş biriniz de
“bana kimse bişiy demediydi” demesin"



“-gızlaar.. gızlar!
gocasız galmayasıcalar
bunnarı dinnen, kula(ğı)nıza eyi gatın
utanman, sıkılman sakın
ne var gı bunda utancak sıkılcak,
gün gelcek gapınız tıklanacak
bey(h)uda başınızı sallaman
“günde galmış düğen beygiri ğibi”..
ben deceğimi dedim, valla
dutana ne ala
dutmayanın sonu taa en başdan belli
kendi eder, kendi yanar
kendi düşen a(ğ)lamaz deler ya
yalan vallaha bi ağlar kii..
bitaha, bitaha a(ğ)lar
hemi dee ömrünün sonuna ğadar
bi dee.. a(ğ)larsa anan a(ğ)lar
gerisi yalan a(ğ)lar vallaha billaha ....”

”-anam nedenise
erke(ği)n sa(ğ)dıcı evli olu da
gızın ki beker
bunda da vadir bi hekmet,
esgile(r) öyle münasip görmüşler
durduk yerde deği(l)dir helbet
atalarımız taa esgiden beri
bişiy dedilerise vardır bi bildikleri,
durduk yerde etmediler, demediler
biz bizden önşekinnerden böyle gördük,
sorarlarsa böyle etdik, böyle bildik
aldıg gabil etdik
cümbür cema(a)t
“şükür emrine” dedik”

gız gısmı gelin olca(ğı)nda
en erkeni düğün zaba(hı)
o(ğ)lan evinin öğünde davıl döğülükene
aş gazannarı vurulmuş da gaynarıkana

evli akrabalardan bi gadın geli(verir)
gelinnig gızınan odaya kapanıverile(er)
“yenge” deller hani, çok bilmiş biri
gari yenge başlar tafsılata, tarife

"-gızımm, gözel gızım; bak hinci
vadığın yere sahap çıkacan
orasi senin evin gari..
onnar senin aylen ”..
anam ıramatlıg bana öyle dediydi..
sende öyle belle
“vardığın yer körüse
gözünü kısıvi(er)
sağırısa duymazdan gelivi”
imi ..

aman yavrım..
var beni kötü belle
emme dediğimi unutma
gulağını bana ver, eyi dinne
bi gula(ğı)ndan girip,
ötekinden çıkmasın
imi gadınım

ne demişler “gözünü kör et, gulağın sağır,
emme ille başını ağır”..
hörmetde gusur etme,
gardaşlarına ağa-aba,
“bobasına boba” de,
“anasına ana”

eyinniğe kör gelme
namıkörlük, hökelalık etme
her gözelliği kendin de bilme
ne derlerse “baaşüstüne”,

hani tabakçının gelini
“her tarafınız kokardı da
ben yudum arıttım sizi,
el içine çıkardım evinizi
bakın o koku galdı mı etirafınızda”
demiş de hani,
gayınbıbası da
“geliiin, bana gelin geldiğinde
gayınnanda öyle derdi
onun gibi, senin de
burnum alışdı kokumuza”
demiş ya
onculayın..
hiş bişiylerine burun gıvarma
imi gadınım

zabala(yın) herkeşlerden evel ga(l)k,
ağşamları, herkesden sonura yat
ne dutarsan sımsıkı dut
neydersen şevkinen et
vallaha zararlı çıkman..

nere ğedersen seğidelek,
can havliynen get..
varca(ğı)n yere bi an eveli var..
hızmatını gör
adımıyın üsdüne gerisin geri dön
gettim, vardım, dedim, etdim geldim
o ğadak..

nası(l) memnin oluyollar bak gari..
ettiğin hızmatı; el de beğensin bey de
sen canla, başla et dut
emme gayınnayın gözüne bak dur..
hamırınan kendini de yoğur,

yapdığın işi önce kendin beğen..
kendin beğenmeden, ele beğendiremen
duttuğun işi “benin” deye dutdun muydu
Allah da beğenir gulu da
evine yuvana, gocana sımdıkı sarıl..
ele değil kendine darıl..

sakın ha yüzünü eğşitme
güleş bak,
usul gonuş
gayınnayın gönlünü al,
gönündeki baş köşeye gurul..
hatırını gırma,
fikrini sor-dur
neye dersen gelin gısmı
gayınna hamırından yaradılmış tamam mı..”

“-isdersen bana da darıl
emme; oduna-oca(ğı)na ,
yuvana dörd elinen sarıl
”guru yavan acı sovan” Allah ne verdiyse
herifiyin gazancına şükret
gözün başın üsdüne
“-şükür” de okardan enene
ele bakıp da hor görme,
herifiyin işinin bi ucundan dut, yamacından gel..
neye dersen.. “mermer daşdan
varlığı iki başdan”

dutumlu ol, savruğ olma
cevval ol uyuşuğ olma
hızmata kimse buyurmadan seğit
dilini datlı eyle,
ol bi meyit

çok gonuşma emme eyi dinne
az ye, az uyu, çok çalış,
böğün, dünkü halininen yarış
kendini işine ver dıkgat et
elin işde gözün oynaşda olmasın
utancından değil,
dadından yarıl

her şeyin bi(r) yeri
bi(r) vahdı zamanı var
“sakla sarı samanı
geli(r) vahtı zamanı”
bana isder gücen isder darıl..
canın nerde isderse
emme usulünce
sarıl”













DİPNOT
beker : bekar, hiç evlenmemiş.
ayle : aile, yuva
İmi : emi, tembih, iyi mi den geliyor olmalı, soru şeklinde değil, karşının da tartışmasız kabulünü bilmekten
eyinnik: eyilik, iyilik, hoş görme, kabullenme
tabakçı / tabak: hayvan derilerini kullanıma hazırlayan, terbiye eden kişi
oduna-oca(ğı)na diyerek tembih.. yemin verdirme gibi bir tonlama vardır.. dedimi tutmazsan oduna ocağın baykuş tünesin gibi bir ilenme ya da dediğimi tut da yuvana baykuş tünemesin gibi bir tembihleme vardır.
meyit / meyyit . mevta, ölü,



Resim Yüksel.

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (7)

5.0

100% (7)

Tırtar / hala Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tırtar / hala şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tırtar / Hala şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
7.12.2015 21:21:06
5 puan verdi
Yöresel şiirin usta kalemini alkışlıyorum
Kalemin susmasın
_________________________Saygılar selamlar
UNALAN
UNALAN, @unalan
7.12.2015 20:37:34
5 puan verdi
Ve seriye devamla, ne güzeldi yine şiir. Yürekten kutlarım değerli dost sevgili şair. Selam ve saygılarımla
VAZO
VAZO, @vazo
7.12.2015 19:25:05
5 puan verdi
aman yavrım..
var beni kötü belle
emme dediğimi unutma
gulağını bana ver, eyi dinne
bi gula(ğı)ndan girip,
ötekinden çıkmasın
imi gadınım


//Bilge kadın hala, evlenecek kıza evlenmeden evvel nasihat verir.
İşte onlardan bir demet:
Doğup büyüdüğün, senelerce yaşadığın bir yuvadan çıkarak, yabancı bir yere
gidecek, huyunu, suyunu bilmediğin bir insanla yaşayacaksın;
Sen ona ev ol ki, o da evin direği olsun
Ona sıkıntı verme ki sevgisini azaltmasın.
Ondan uzak kalma ki, seni unutmasın!
Evinde otur, ev ve el işleriyle meşgul ol!
Yiyecek, içecek hususunda o ne getirirse, onunla kanaat et ve şunu
bunu alamıyoruz diye asla şikâyette bulunma!
İntizama ve temizliğe dikkat et!Temiz olunuz! Hah, işte bu uyarı hepsinden önemlidir.
¨Ter kokan, çamaşırları kirli bir kadın ne kadar güzel olsa, ne kadar çekici olsa, kocası
için cazip değildir!¨ diye açık seçik uyarısını gönderir ki haklı mı, haklıdır.
Komşularınla iyi geçin. Bilhassa komşular arasında lâf getirip götürme!
Dedikodudan kaç.
Eşinin yemek saati ile uyku saatine dikkat etmelisin! Açlık insanı huysuz eder;
uykusuzluk ise, öfkelendirir.
Evinin mallarını ve eşyasını iyi koru! Yaptığın işleri, iyilikleri başa kakma!
İyiliğe karşı iyilik çabuk unutulur, fakat kötülüğe karşı yapılan iyilik unutulmaz.
Eşinin yakınlarına güzel muamelede bulun! Kocanın hatalarını, yalnız iken,
yumuşak bir şekilde söyle!
Kocanın sırlarını hiç kimseye söyleme! Karı-koca arasındaki sırlar kabre
beraberlerinde gömülmelidir.
Eşinin üzüntüsünü ve neşesini paylaş! Ona her yönüyle iyi bir hayat arkadaşı ol!
Yalan, yuvayı içten içe yıkan bir kurttur.
Aranızdaki problemleri kendiniz halledin! Sakın bunları başkasına taşıma!
Kimseden medet umma!
Kocandan, almakta zorlanacağı, gücünün yetmeyeceği şeyleri isteme!
Kadının güzel huylusu, eşine Cennet nimetidir. Sen kocana Cennet nimeti ol!
Azap çektirme!
Kocanızın yanında başka erkeklerden bahsetmeyiniz!
Erkeği en çok kıran şey, başka bir erkeğin bahsidir, o hâlde başka bir adamı
¨Aman şöyle iyi, böyle yakışıklı, şu biçimde zengin, fazlasıyla akıllı!¨ gibisinden
övmemelidir. Kocanın kalbi kırılabilir.
Bunları yapabilmen, ancak onun isteklerini kendi isteklerine, onun rızasını
kendi arzularına tercih etmenle mümkün olabilir. Hep kendi istek ve arzularını
ön plana çıkartırsan, bu nasihatleri tutman mümkün olmaz.//

Eskiden yapılan bu nasihatlere uyacaklar günümüzde de var mıdır acaba. ?
Yine yöresel şive tarzında yazan güçlü kaleme tebriklerimle.Saygıyla.
cinitas
cinitas, @cinitas
7.12.2015 17:46:40
5 puan verdi
“-valla hincikinner arı ğibi
bal alasıya çiçe(ği) etirafına vız vız vız
balı adlımıydı vııııızz
başka çiçeklere elininen goduysan bul..
nerde bulcan ga(y)ri”

dutumlu ol, savruğ olma
cevval ol uyuşuğ olma
hızmata kimse buyurmadan seğit
dilini datlı eyle,
ol bi meyit

çok gonuşma emme eyi dinne
az ye, az uyu, çok çalış,
böğün, dünkü halininen yarış
kendini işine ver dıkgat et
elin işde gözün oynaşda olmasın
utancından değil,
dadından yarıl

her şeyin bi(r) yeri
bi(r) vahdı zamanı var
“sakla sarı samanı
geli(r) vahtı zamanı”
bana isder gücen isder darıl..
canın nerde isderse
emme usulünce
sarıl”

eyvallah hocam.öykü gibi bir yaşanmışlık eseri.keyif aldım okumaktan.kutladım emeğini.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL