8
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1098
Okunma
Geceye tırmanıyordu
düşlerimin demir perdesi!!!
hangi güneş ısıtır
doğuyla batının arasında kaybolan beni,
Sabahlar olmasın diyor
Bütün coğrafyaların ,farklı dilim’deki geceleri
dolunay zamanları ,
burdan ,baksan gökyüzüne
Ay dedenin
yüzünün düşmüs hali
nöbetini tutamadığım zifir zamanların
üçü
kabusların arkadaşı
Beşi senle sefilleştiğim uykularımın düşmanı
Karanlığın yırtıldığı ,sabaha karşı
namluya sürülmemiş mermi ..
olmaz ol’larım boş kovan ;
yüreğimden sekti biri
Biri deldi gecti
Biri geçemedi,tam şuramdan
gunboyu bıraktığın yaraları saymanın
sarmal bulmacası gibi ,zaman
şaşırıyorum hep
yaralarıma ad verirken
soldan sağa..
Düşümden itiliyorum
Yüreğinin kayalıklarından
yukardan aşağıya
Çakıyorsun beynimde
iade edesim var ..
yerini
Birde ağır sevmelerimin
Kebir defterini
kar etmiyor
geceye biçtiğim çalıntı hikayeler
Kaçak çay karasında kaçıncı boğuluşu,
gözlerimin
demi/n vurdu
Yalnızlığın yakıcı soğukluğu
soldan sağa
keserken dilimi
kendi hikayemin cesedinden şizofrenik kelamlar doğurdum
bir satırda parçaladın yüzümün yazını
gülmenin haramlığında
Kar’ kapladı
Sana bakan yüzümü
Az biraz alçak’ça dünyaya
düş’tüm
yukardan aşağıya
Yaşımdan asılı düşlerimin,
hırçın dalgalarıyla yaşlandım bir anda..
Döküldüm sabaha karsı,
kalbimde bir ağrıyla
Unuttum
Neydi şuramda ki yaranın adı??
Şiar
5.0
100% (15)