7
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1347
Okunma

Senin için yazmıyorum ki ben bu şiiri
gözüm dalıyor sade dudağındaki gülüşe...
Ah Amelia
Meşakkatli bir iş sevda
Ellerim özler ellerinde büyümüş çocukları
Lacivert bir yaram var şurada okusana
İğdiş ettiğim nefsim uyanıyor uykularından
Ah dilim lâl söylenmiyor sevda...
Bir memleket hikayesi biliyorum ben
Bildiğim şairler şeytana uydu hep
söylemiyor kimse acıyı
Üstelik
uyurken güzleşiyor mevsimler
Ve ölürken sevişilmiş hiçbir ten sıcak değil
usul usul akan kanımızdan...
Şu şehrin tüm ışıklarını yakmışlar
aydınlatmıyor
artık
bizi hiçbir şey
Hiçbir şeyin anlamı kalmıyor rüzgarının değdiği yüreğimde
Biz hepimiz türküler yakıyoruz acıya
ve aşkın koynunda büyüyorsa eğer gözyaşımız
efsane söylüyor o vakit ozanlar
Her aşk ölümüyle meşgul Amelia
Yusuf değil aşka değen
kuyu...
Gayri kaybedecek nem var şiirden başka
dilden dile söylesem daha mı az kanar yara
Karasına yandığım yazgımız kara
Şöyle güzel bir küfrün ardı sıra yaktığım cigara
sen sızlıyorsa boğazımda
İşte böyle çoğalıyor yüreğimde sevda
acıya acıta...
/ Zaten kül güzellemesidir sızı dediğimiz şey /
Sıramı savdım ben
Islanmıyor artık gözyaşım yanağımda
Zati vurgunluk dediğin ne ki
Iskalanmışlıktan başka...
Başka gökyüzüde uçmuyor bu kuşlar
hepsi senden gelip bana değiyor.
Değmiyor sade delip geçiyor.
Ve dökülmüşse eğer zülfün gözyaşına
Bir memleket şiiri yakılır senin ellerinin değdiği eşyalara...
Memleketin önemsizliğinden değil bu yangın Amelia.
Zaten gülmüyorsa çocuklar
Kıyametine az kaldığından insanlığın...
5.0
100% (19)