2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1055
Okunma
Garip olsa gerek,tuhaf hatta karıncanın ayak bilekleri kadar
Asmakatını çıktığım bir gönlüm,
Birde; bu aralar, midemde sancılarım var
Unut gitsin olur olmaz sayıklamalarımı
Hatta iki haftadır kesemediğim bıyıklarımıda unut
Bilmem işte kim koyduysa adını efkar
Herşeyin yerini buldularda haramiler
Neden se bulamadılar şu içimde sakladıklarımı
Şimdi uzun uzun tarif etsem yerini,eski bir haritada
Küp,küp Hüzünü sağına al,ayrılık solunda kalsın
Ver arkanı zamana
Gördün mü ihtirasın koca göbeğini
Kıvrıl hemen Şeytan çıkmazına
İspinoz kafesi tependen baksın
Beyaz dişli Azrailide gördün mü
Tamam işde az kaldı ,
Bekle güneş az daha batsın.
Tuhaf,tuhaf sesler duyarsan kulaklarını tıka
Şu insanlık dedikleri melet
Çok osuruyor bu ara
Sormadım gerçi varmıydı yemeğe azığın
Bi şey bulamazsan duvara yapışık yalanları yala
Canın sıkılırsa boş bir kağıda hayallerini karala
Aşık mı oldun karanlığa?
Vay!seni zampara
Oyalanma hadi! şurda ne kaldı sona
Hazinenin hepsi senin söyleme sakın ona buna
Kaldı oniki dağ,yirmidokuz patika
Nede çok benziyor değilmi? yollar
Ayakkabının sivri burnuna
O gördüğün kemere dokunma
Aşkımdan kalma o, antika
Yürüsene be! seni zurna
Oturtacağım seni kendi tahtıma
İşte bak şu gördüğün kalabalık
Hayat dediğim festival
İnsan seli kavonoz dolusu
Burda yok öyle
Mart ,mayıs ,nisan
Ahu dudu,begonya,dut kurusu
İçimde sakladığım işte,bir karınca tabağı dolusu
Anlamadın mı hala ah be !kızım Müjgan..
Biraz sinek vızıltısı,biraz roka, biraz portakal
Sessiz bir ölüm sonra,bir ayağı topal
5.0
100% (2)