10
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
1730
Okunma

Dört yanım hüzün,Notam bergüzar
Savaşa ramak kaldı,üstelik yok topum tüfeğim
Ey tepemde sorti yapıp duran aşk
Bir -saçmalık- canın var
Şehirde bir ağır ölü serçe kokusu
O hala kuş tüyü yastıklarda yatıyor
Az kaldı çıktık mı şu kalan yokuşu
Bir bardak sıcak çaya hasret dudaklarım
Parmaklarımın arasında kilometrelerce boşluk var
Koca bir dünya,İşe yaramayan adam dolusu
Mapushanede çürüyor özgürlük kuşu
Sayıklıyor rüyasında sevgi yoksulu
Mesaide çöpçüler,çürümüş fikir topluyor
Güdümlü bir füze gibi sözler,öbek,öbek
Köpekler caddede ölü kokluyor
Ve pencerem şimdi,eskisinden daha buğulu
Düşlerim, kendinden korkan köstebek
Ay yanıyor karşımda,güneşte düğün dernek
Hazırlan kızım,mutsuzluk seni istemeye geliyor
Vernikledikçe daha matlaşıyor dünyanın rengi
Eğiliyor önümde direkler,annemin döktürdüğü kurşun
Kimden geldiğini bilmediğim ölüm çelengi
Ruhumu yalnızlık,dağları çaresizlik deviriyor
Seyreliyor gözüm,bak !yine seyreliyor
Sıkıştıkça kalbim,pus vadisine sis çöküyor
Batık bütün gemiler,Şambrollu botlar moda
Trenler vagon dolusu,ıslıklar ötüyor
Yaklaştıkça kayboluyor şu karşıki ada
Lambalar birer birer üstüme sönüyor...
Paslı bir çiviyle çakın insanlığı duvara
Sizin olsun bütün resimler,caddeler,sokaklar
Kimse görmesin araya koyun bir perde
Çerçeveletin tarihi,coğrafyayı,felsefeyi
Paylaşın insanlığınızı cektiğiniz bir selfide
Ağlarken bebeklerden çaldığınız oyuncaklar...
5.0
100% (18)