0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
623
Okunma
bir başka yaşanır bu kentte eylül
güncesine usanç düştüğünden beri
hazandan bir fazla ölümden bir eksik
kimliksiz bir sancıdır rüzgar savurganları
ve yaprak kılığında uçuşur sararmış her gün..
öksürüğüyle hohlayıp donmuş avuçlarını
soğuk yemiş bir çocuktur bu kentte eylül
ne güzel de okşamıştı bahar saçlarımızı
güz bir kenti böyle çabuk nasıl çürüttü?
nasıl çürüttü zaman penceremde sabahı
uç uç böcekleriyle gelen umutların
bir toz bulutuyla oynaşıp gittiği mevsim
hangimiz tutabildi elleriyle gökkuşağını
hangimiz bir romanlık sevda büyüttü?