7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1899
Okunma

Duyuyorum
Kuşların çığlık çığlığa feryatlarını
Gözlerimden
Bir ağaç devriliyor sessizce
Bu sessizlik hayra alamet değil
Bu devrilen bir çağ ellerimden
Sevmek
Bir kuru ekmeği paylaşırken
Gülümseyerek düşlere
Ve bol nimetli sofraymışçasına
Doyabilmek
Dudaklarından gelen
Bir küçük buseyle
Sevebilmek
Sevebilmek biteviye
Üşümek
Sahipsiz kaldırımlarda
Çıplak ayaklarla dolaşırken
Sanki bir çift çorap bulmuşçasına
Isındığını düşlemek yorgun
Ruhsuz bedeninin
Paylaşmak
İnce bir battaniyeyi
Ellerinden bırakıp
Sunabilmek
Ve aynı yalan
“ben üşümüyorum
Sen ört üstünü”
Diyebilmek
Mutlu olabilmek
Kim bilir hangi an
Gelecek yorgun yüreğine
Acımasız bir humma
Ve…
Bilebilmek
Acımasız soğuğun
Çatlattığı ellerini
Tutacağını…
Hayatın acımasız
Fırsatçı dolusu kaldırımlarına
Basabilmek Dim dik
Sövebilmek rüşvete
Sahteliklere
Para da neymiş
O mu sağladı bana bu canı
O Allah mı?
Diyebilmek…
“ Böyle yaptı yaşlı bir dede ile nine…
Onlar yaptı
Birçoğumuzun yapamadığını…”