6
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
2408
Okunma

Korkunun dağları deldiği yerlerde, susmak çözüm değildir.
aynen ; " susma , sustukça sıra sana gelecek ... " sözündeki gibi , susma kültürünü geliştirmişlere de
selam olsun !
...
...
yoğun kirli gri bir sis perdesi
sızan karanlığın yayıldığı yollar
bir bataklığın çürümüş ot kokusu
içine sindirilmiş acizlik
söylemlerine sahipsiz diller
eylemleri sevgisiz eller
şarkılar emeksiz
şarkılar zahmetsiz
değersiz değerlere inanışlar
ruhların insansız
ruhların imansız yönelişi
sessiz bir bekleyişe yuvarlanan belli belirsiz yarasalar
ayrışmalar
kişiliksiz insan görünümleri
ruhsuz mahluk siluetleri
her yere yayılmış beslemeler
saray soytarıları
-sultanım sen çok yaşa ! -
-sensin bizi biz eden ve getiren başa ! -
ağlak serzenişleri
oysa,
çiçek açar mıydı bir tek gün
toprağa suya ve güneşe uzak
bu sevgisiz bu kurak mevsim ki gülümseyişleri unutturan
Rab’bin eseri değil idi iyi bilirim
insana da yakışmazdı bunca ihanet
kendi var oluşunun hikmetine
ve ille de
Rab’binin var ettiklerine
bunların bir Tanrısı var ise eğer
elbet şeytandır ve işbirlikçileri
din söylemleridir maskeleri
din söylemleridir kin ve nefretle sulayan
günahsız gönül iklimlerini
kendi elleriyle -sahtekar dua’ ları-
kendi ellerinde -doymak bilmeyen haram’ ları-
neye yarar ki
gören gözlerle baktığında
-değil mi ki eylemleri-
en imanlı
en inançlı
-en insan yanlarımızı katledişleri-
-neye yarar ki-
-söylemde dindar nutuklar-
oysa,
eylemde imansız
eylemde Allahsız
eylemde hırsız
-sahtekar yolların çıkarcı yolcularına-
o yol ki,
götürüyorsa sapmışlara
üç kuruşluk dünya zevkleri
mal
mülk
para
makam
mevki hastalıklarına
kısacası
-cehennem bataklıklarına-
-neye yarar-
-söylemde dindar nutuklar-
-son peygamberimizi ezdirmeyiz-
sapıklığına erişmiş besleme türleri
kendi putunu kendisi yapma çabasında
ilahlaştırma tadında söylem sapıklıkları
-dindar ve kindar nesiller-
şirke batmışlıklar
çapsız din tacirleri
dünya denilen bu çirkef bataklığını üreten
dünyayı yaşanmaz bir cehennem haline getiren
kinlerini
nefretlerini
ihanetlerini de alıp
gitmeli buralardan ...
[Bu şiirde, eylemler ifade edilmektedir. Herkes üzerine alınabilir . Hiç kimse üzerine alınmayadabilir. İkisi de mümkündür. Eylemler daima eleştirilebilir ve eleştirilmelidir de. Eleştirinin olmadığı rejimler dikdatörlük rejimleridir. İnsanlık adına acılar, dertler, kargaşalar, savaşlar ve dökülen kanlara neden olabilen , şiir konusu edilen negatif eylemleri eleştirmek , ve yanlış yolların doğrularını göstermek, kalem tutan her kişinin görevidir aslında. Bireysel kişiler hedef alınarak hakaret edilmemesi gerekir elbet. Ki şiir içeriğinde, hiç bir kişi ya da kuruma hakaret içeriği yoktur. Eleştiriye dahi tahammülü olmayan "mükemmeller" , burunlarından kıl aldırmamaya devam edebilirler, ama dünyamızın ve ülkemizin de hali ortadadır.Başını kuma gömen, haksızlıkları gördüğü halde susan dilsiz şeytandır...]
Mert YİĞİTCAN
01 / kasım / 2015 / istanbul