4
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1586
Okunma


taşa fazla bakma
baktığın olursun
anlayışını topa tut
ben hâlâ’yım
kârım nüks etsin yüzünde
yokluğum
kapının önünde aç
zilini mi bekliyorsun
o sabah da çarşambaydı
iki noktadan biri düştü
çatı katına çıktım
toz milini kaldırdı
hani hiç ağlarken utanmazdın sen
gözünün yaşına
kulağıma üfürdüğün yalan
gazap üzümleri’nin üzerinden çıktı
hani henüz katlanmamışken sana
masaların boşaldı
ruhunu balıklarda gördüm
mevsimindir biliyorum
susacağını sanmıyorken
şeritlerin tez geçti
çizgim
dişime bir şeyler oldu
düşüme bir şeyler
sıcaklığın ayaklarımdan kaçtı
kilitleneceksin biliyorum
dolunayın önü kesildi
gecenin ışıklarını kim çaldı
affet biliyorum
incelecek
incitmeden
sivriltmeden
gövdem dallarından
köküne çekilene değin
değme
güzümdür
iki gözümün secdesi
yanaklarından
eğilecek
dökülecek
köşemdir
çekil
dizlerim değecek
ellerim
ah alnımın çizgileri killenecek
şakı şimdi
baharın beli kırıldı
faysalların altınları tükendi
çürüdü yaprakların
birazdan
birazdan
yadından mor salkımlar geçecek
o sabah da çarşambaydı
a
ay
aydan
benim dediğin teke bak
tekin kendinden emin
anlayışını topa tut
ben hâlâ’yım
kârım nüks etsin yüzünde
yokluğum
kapının önünde aç
hâlâ mı zilini bekliyorsun
..
..
5.0
100% (12)