2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
2006
Okunma

Kırık iç çekişlerin sundurmasında
Ellerinde yeni doğmuş çiçeklerle
Bir yalnızlık çizgisine yürüyorsun
Gözlerinde isli bir ışık, avuçlarında alev
Umarsız kelimeler dikip dağın öte yakasına
Kalbinin ritimlerini sonsuzluğa sürüyorsun
Düş biriktiriyor insanlar bize, dillerinde aşk
Yapışkan eylül zemherisinde sen ağlıyorsun
Yeni doğmuş bir bebeğin gülüşünü
Yorgun ve yalnız yüreğime serpiyorsun
Uyansam her gün sana eski bir yol sapağında
Gülüşünün ahengine aşkın ayraçlarını koysam
Yorucu bir dağ olsa yalnızlık avuç içimizde
Bir yudum suyun rahmetine dudak sürsek
Tutunup sensizlikte bir dalganın kemendine
İçimdeki ağdalı yalnızlıklara sürsem aşkın atını
Terli gövdemdeki pişmanlıkları sıkıp atarak denizlere
Kara bir örste dövmek sevdaya dair tüm yanılgıları
Çevir bana mağrur yüzünü, dargınlıkların bitsin
Bulutlara dökelim derdimizi, dağlar düze insin
Bir türkünün sözleri olalım, özlemlerimiz dinsin
Bu yalan coğrafyasında tüm kötülükler sona ersin
Selahattin YETGİN
5.0
100% (9)