14
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
1623
Okunma

Aslında ben daha güzel ölürdüm,
Arka bahçede askercilik oynarken.
Tahta tüfeğimle toprağa uzanır;
Annemin sesiyle doğrulurdum hemen:
-Çabuk kalk üstün kirlenecek hınzır!
Yerdeyim yine bak anneciğim,
N’olur kızma adımı çağır.
Sunay Akın
Hikayesi fakir bir kentten
Rüzgar aldı yine sol yanım
Bulutlarımdan sağılan yağmurla
Suladığım bir çocuk mezarıyım şimdi
O kadar çok küçük beden gömdüm ki acıyla
Boylu boyunca üşüyorum temelli...
Ah Yemenli çocuk !...
Senin bedenini
Benim göz çukurlarımı parçaladı şarapnel
Diyorsun ki ; "Gömmeyin beni "
Bilmiyorsun kelebek yağmurunun üç günlük ömrünü
Kaftan diye giydirmişler minicik tenine
Bu yüzden
Kirpiklerimin çatı katı hep sislidir benim
Mavi, pırıltılı değildir gök yüzüm
Güneş batsa
Dolunay çıksa ne fayda...
Tenhadaki gölgemin arkasında yoksa çocuklar
Ve ellerimde sahipsiz kalmışsa uçurtmalar
Kekremsi bayat çay tadındaysa dünya
Neye yarar,
Kimi sevindirir
Evrilip çevrilen bozuk zemberek gibiyse hayat...
Sustun, sonsuza mühürlendi gözlerin
Olmasaydı eğer ölümün hizmetkarları
Kan buğusu değil, can buğusu olurdu yüzünde.
Artık bende
Göz bebeğine toprak atılan
Umutların ölümle yarıştığı yerdeyim
Aydınlığım ol
Güneşim ol
Düşlerimin düşüp karardığı yeryüzünde
Dilek USTA