sağlam bir gemici düğümü atıyorum şimdi dünlere
inandıramam diye kimseyi ölmeyip gittiğine

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••



bir şiir yazdım sana az önce
kıyısı tanır bizi denizin diye başlayan
ünlemli cümleler kullandım bilerek
tanıklar postaladım dudaklarına
eşkalini hatırlatır diye imgeler öbek öbek


sana bir şiir yazdım az önce
cehennemini de götürseydin diye
gitmiştin ve mutlu olamazdın
çünkü öyle sayamazdım
sen ellerini ellere sürdükçe
doğrusu buna dayanamazdım




sana bir şiir yazdım az önce
sesinin iyi zamanlardaki berraklığı tarıyor saçlarımı
bulanık akıyor akordu bozuk düşler denize
buna bir çâre bulmalı diyor sarhoş dizeler
kurtulmalı bu dumurdan bir şekilde
onsuz terler dolduruyor bulutları
başın döndükçe
semâzen gibi sessizlik dağıtıyor duvarlar
sonra sus hayattır diye fayda bekliyorsun yağmurdan!


bir şiir daha yazdım sana dinle
haykırırca okuyorum
duymuyorsun beni
kulakların giderek yabancılaşıyor diye sesime
"dur gitme" âyetleri üflüyorum
gittiğin günün boş yeri kalmamış
gazetelerine
kalın öpücükler konduruyorum
hayat cehennemi dediğim
gamzelerinin az ötesine



sen şimdi uzak bir şehrin
denize yakın semtinden bakıyorsun güneşe
bense, üzerine çarpı atılmış bir eşitsizliğin sol yanı gibi
azgın geceler besliyorum
duvarları tırnak izleri dolu küçük pencereli bir evde
yaşamaktan imtinâ ederce
...
avuçlarında yaşlandırmak isterken hayatı delice!..






/ ... bir çiçeğin ne zaman açacağına tanrı karar verir. ne zaman döküleceğine rüzgârlar. bilirsin kumar gibidir yaşamak! hep kazanılası umutlarla atarsın zarları. avuçlar senindir gerisi şans!
ince bir nüanstır yaşamak ve hiçbir çiçek isyâna açmaz! içtiğin su, bastığın toprak, hayatı ve kaderi yazan tüm kalemler gibi tanrınındır bütün rüzgârlar!../






ToprağınSesi





.