dosdoğru camiye fırladı kalkar kalkmaz
avlusuna bırakılmış masum duyguları toplamak için
çöpçüler süpürmeden
tek tek topladı
toptan cebe attı

yol boyunca sulaya sulaya gitti
susuz kalmış ağaçları çiçekleri
tüm mahalleliyi
malum küresel ısınma
karşılığında saygı aldı
sevgi aldı

ağaçta kalmış yavru kediyi kurtardı
ah kedicik vah kedicik
miyav miyav der kedicik
onu da cebe attı

sarmaş dolaş sevgililer gördü
birbirlerine deli gibi sevdalı
koştu hemen yanlarına
sevdalarını ödünç istedi bi on dakikalığına
verdiler
o da aldı

az kalsın başarıyordu
yaşlı bi kadını karşıdan karşıya geçirmeyi
ah aniden işi çıkmasa yol ortasında bırakmazdı ama
neyse ki oraya kadar bol bol öğüt aldı dua aldı

akşama kadar neler neler aldı
onu aldı bunu aldı şunu aldı
iyi olan ne varsa hepsini aldı
aldı da önce cebe sonra çöpe attı
kapağını da sıkıca kapattı denize fırlattı
yerlerine kötülükler bıraktı

gece oldu
öyle bi bakış attı ki gökyüzüne
tir tir titredi yıldızlar
korktu da kaçtı ay
ah bir kaçışı vardı dörtnala

sularına kattığı ilacın tesiriyle
kıvrım kıvrım kıvranırken mahalleli
bağırdı bağırdı bağırdı
zafer sarhoşluğuyla