6
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
393
Okunma
Seni seven bahçelerden geçtim
Sonsuz bir cumartesiydi
ve dudaklarıma değiyordu yeşilin
Kim bilir hangi düşün
açık unutulmuş penceresinden sızan
bir sesti gözlerin
Gökyüzü kendini tamamlıyordu
sana bakınca
Bütün kirazlarını ruhuna işlemişti ağaçlar
Kardelen sessizliği vardı
eğilip avucuma aldığım taşta
Ve
bir sahil
bir martı çığlığı
bir deniz düştü önüme
O kadın geçiyordu yine
ardında kırılmış oyuncaklarının izleri
saçlarında küçük dağınık masallar
göğsünde sana benzeyen orkidelerle
Birbirine dokunmadan çoğalan kalabalığa inat
birbirine dokunarak çoğalıyordu her şey
Bir kedi başka bir kediyi büyütüyordu mesela
Büyüyen kedi adını gizleyen bir rüzgârı doğuruyor
o rüzgâr içimden akıyor esmer atlara dönüşüyordu
Kendini masa sanan ışık uzun suskunlukları
uzun suskunluklar içimde gezinen
ince kuyuyu doğurdu
Ve kuyu bir karanlığı açtı
Bir ses
bir gölge
belki de şehrin
beni içine attığı
derin bir yalnızlıktı