Senin dingin kıyılarında çocuk kokuları vardır
Bilmezsin
Nasıl uğursuzdur bu topraklar
Kara zehir yağar tepelerin bacak aralarından
Kör atlar dörtnala deşer benliğini

Öğrenirsin
Nedir cehennem

Senin çiçek açan bahçelerin vardır
Bilmezsin
Kimin eseridir tosladığın kara duvarlar
Nereye gider bu karanlık
Bu karanlık hiç benzemez senin düş dolu yollarına

Öğrenirsin
İsyan edersin

Bir ağaç olsam dersin hayat veren
Filler üstünde akbabalar tepişedursun
İsyan eder hayallerin isyan eder hayat ağacı
Bir balta dayar şakağına
Sağır cellat azat eder topal rüzgârı
Titrer baykuş
Ağacın kara kuru parmaklarında ölüm kıpırtısı

Oysa senin ellerin
Ellerinde hâlâ umutların vardır
Üç beş şapka atımlık
Parmak uçlarında yüreğin
Karıştırır karıştırırsın
Zindandır bahtına çıkan

Ve ateşten bir ırmaktır artık zaman
Köşe başlarına tanrı kükremesi bırakan