ben tek seni sevdim
kimseye verecek bir hesabım yok
utanacak sıkılacak bir halim de yok
hem yüreği
aşkla dolu olan insan
neden utansın ki hem kimden çekinsin
sevilmeye sevilmeye ömrünü çürüten
neden sevile sevile ömrünü yeşertmesin
ben tek seni sevdim
kurşun gibi derin sevdim
kılıç gibi keskin sevdim
hesap etmeden hiçbir şekilde
içten pazarlıksız
hazırlıksız yürekte ne varsa
çarşı pazar sevdim seni
yapmacıksız
oynamacıksız
katıksız
kurguya düşmeden
açıktan sevdim
net bir şekilde sevdim
ben tek seni sevdim
sağanak sağanak sevdim
sırılsıklam
süklüm püklüm sevdim
şen şakrak
tam takır kuru bakır sevdim
adam akıllı boylu poslu
kerli ferli sevdim hem
boyumdan büyük sevdim
zehir zemberek
zehir engerek sevdim
bir yelkenli gibi sonsuz pürüzsüz
maviliklerde
nazlı nazlı salınan bir selvi gibi mezarlıklarda
ölürcesine sevdim
diri diri gömülürcesine
iri bir papatya gibi sevdim
ve gemisini en son terk eden Kaptan’ım
boğulursam sen deryasında boğulurum
kovulursam sen dergahında kovulurum
kıyamete değin seveceğim seni
delicesine
hapsedilmiş gibi çılgın doru bir atın dört duvar içerisine
ışığı görüp dört nala koşması gibi seviyorum seni
deli edercesine seni
aklın kat be kat üstünde
kalbin kat be kat derininde
öte
dünyada da kişi sevdiğiyle birlikte olurmuş
bak nasıl da seviyorum seni
bak şimdi yine aklıma geldi
ve yazma gereği duydum
seni seviyorum işte