Zamanın bir yerinde, ummadığın bir anda
Bir bakışla doğuyor, bu ölümsüz sevdalar
Belki bir ilk baharda, yağmurlu bir nisanda
Sanki gönle yağıyor, bu ölümsüz sevdalar

Tesadüfe bağlıdır, can’ın, canan görmesi
Yıldız kayması gibi, bunu hayra yorması
Öyle tatlı bir şey ki, biraz ümit vermesi
Yaşamaya değiyor, bu ölümsüz sevdalar

Dudağında tebessüm, çehreler nasıl güler
O bakışlar ok olur, kalbe girmeden deler
Çiçekler koku salar, çok hoş açar laleler
Sessiz, boyun eğiyor, bu ölümsüz sevdalar

Ne kadar çok sevsekte, firak girer araya
Hüzünler boy gösterir, döner kalpte yaraya
Aldırmaz geçer zaman, haykırışa, naraya
Hasret ile soğuyor, bu ölümsüz sevdalar

Küller savrulduğunda, her yer ateş doluyor
Akıla gelen canan, diyorum ki: n’oluyor ?
Hiç gözümü kırpmadan, kaç kez sabah oluyor
Vuslatımı boğuyor, bu ölümsüz sevdalar

Ölümsüz olan aşkı, herkes edemez idrak
Yusuf’la, Züleyha’yı, buluşturdu yüce Hâk
Süleymanı yandıran, Belkıs’ın aşkına bak
Gönle nasıl sığıyor, bu ölümsüz sevdalar

Yine açtın albümü, dem vurursun mazinden
Koca alem yanıyor, ateşinden közünden
Lüzumsuz’um gitmiyor, o ilk aşkın gözünden
Bana derdi yığıyor, bu ölümsüz sevdalar

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ