piramitler hep yükselecekti
müzikte bir nota olsaydı Ra eğer
ve orkestra kurabilseydi köleler

bana bir firavun faresinin yalnızlığını anlatsana
yüksek yuvalara
vebalı kuşların gagalarında
kırılmış buğdaylar taşınırken
nasıldır uyuyan bir taş işçisinin
belindeki gerilmiş kemeri kemirmek

bana bir eskimonun yalnızlığını anlatsana
nasıldır bir kutup ayısı
trajik hayatı filme alınırken
çiftleşmiş milletlere iki biletim var
başrolde küresel kaygılar
şarbonlu sonlar
sedyeler birbirine paralel

her eve salyasıyla kahraman mektuplar gönderir generaller
ve hidrojen bombaları uçakların süsüdür
faili meçhul askerlerin yanaklarına kızıl elma
elektrik işkence için icat edilmiştir
koltuklar ceylanların evcilleştirilmiş hali

bastığımız işçi kartları ürettiğimiz ipler
Osaka’da salıncak
yağlı ilmekler
Doğu Almanya’da yahudi kamplarından kaçmış bir öğretmen dersi
matematikte çember

kollarında artı işareti olan doktorlardan korkun!
beynimize enjekte edilen evrim
mitoz bölünme

başına ödül konulmuş bir silahşör
nasıl bir posta treninin önünü keserse
Krakow’un ürküten sinagogunda
bilet keser Haham’lar
maliyeti yüksek şaraplar için

’sevginiz iki yüzlü olmasın’ der İncil
mülteciler boğulmadan ağlar
tuzlu su ırklara iyi gelir.