Bazen tını boğar ya tedirgin ruhumuzu
Yalın bir ıslık gibi takılırız peşine sözlerin
Yangın olur denizler, ırmaklar, nehirler
Çağlar kendi girdabında ruhumuzdaki gelgitler
Sen pişmanlık ezgileri mırıldanır iken derinlerinde
Ben bir orkide takarım yeniden, kadın saçlarına
An kokun olur dolar içime, yalnızlık çeker gider
Sevinç kınalı bir yelpazedir işte o an ellerimde

Uzansak dünlere, bembeyaz bir tuval olsa hayat
Çırılçıplak hayallerimizin yelesine tutunarak üşüsek
Sessiz ve boş odalarda bekleyen bakışlara sarılsak
Hangi bayramsa beklenen, biz kendimize zirve seçsek
Tadılmamış hazlar olsa dilimizde, düşleri törpülesek
Görünür mü Kafdağı, gidilir mi o özgür ülkelere!

Üfledikçe çocukça çürümüş zamanlara biz
Plaklar döner uzaklarda, şarkılar aşkı çalar
Aşk köpüklü denizler olur, dilde söylence
Leylaklar suya düşer, utanç yüzünü örter
İpil bir yağmurdur yaşamak, ıslanır saçların
Maviler seçerim sana, sen yeşile uzanırsın
Seninle dört yanım sevdadır, gözlerin aşk bakar

Vakitler çalınca özlemin kapısını, çık gel yurduma
İstemem dünya malını, gülüşün olsun avuçlarında
Sana güneşli günler biçtim, zamanın öte yakasında
Kaygıları silip attım, paklandım hüzün yağmurlarında
Kendimle sevişmeyi öğretti hayat, sarıldıkça anılara
Yaşamak bir yangın artığı, simli salkımlar asmalarda
Yüreğinde ara beni, yıldızlar üşümesin artık saçlarında

Selahattin YETGİN