3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1038
Okunma
bir kırmızı gül olsun
sokağa çıkıyorum
şiir koklayasım var ne hüzün
kaldırıp attım sokaktaki gözlerini
bir kırmızı hayaline yandığım
seni kaldırıp attım gözlerimden
genç, seline kapılmış kış masalının
çoktan geçmiş o yıllar kitap kapaklarında
bak bu ellerin hatırlarsın
ayak izin gibi ezercesine
menekşe sadece şiirlerde
zifir tutan ellerin gibi
bak bu pişman uzaklığın soğuyor
dönülmüyor ne umarsız ayaklarla
kırmızı gül gibi
bakmaya kıyamadığım saklambaç düşlerinde
yaşanmıyor başaklarına koşarcasına
o tebessüm sus dercesine
o kaçışlarda kahredercesine
hiç korkmadan öyle ercesine
yollarından geçtim sensiz umudun
bir kırmızı gül olmak üzereyken
bekledim o dönülmez sayfalarında
kendime zor da olsa affedercesine
bekledim gelmeni sayfalarıma
böyle olmaz kaçıp gidişin
hani sen de gitme kalp kafesimden
beni uzaklara terk edişin
hiç uzaklaşmadı nefesimden
böyle kırmızı kokma nolur
bakma öyle yalnızlığım söz olur
tren her nedense
hep Cebeci İstasyonundan geçiyor
ve ben hiç oralı olmuyorum
ve içten bir veda ile ben hiç solmuyorum
kırmızı bir gül düştü sen gittin
bekliyorum asırlarcasına
bu vedayı hazırlarcasına
bakma öyle hiç gelmemiş gibi
çek git hiç olmamış gibi
tepinirdik tozlu sokaklar gibi
onurumuzu çiğnetmeden
ne slogan oldu sözlerimiz
ne de biz kimseye lal
sen kağıt bir şapkanın kahramanıydın
koşardım bütün sokakları
ve alnımdaki terim helal
kırmızı bir gül kokar yalnızlığım
bekledim yine ölesiye
kağıttan gemilerin içinde tek başıma