....


Kara bir gölge gibi kuytu ve yalnızdı
Büyülü öfke
Tenhaydı şiir
Sessiz bir ufuk tadında güneşten içre
Gözlerinden azat edilmişti bu devri aşk
Yeni bir gün , yeni bir mevsimdi , saçların
Kördün üstelik meleklere ..
Temmuz direnişlerine Haziran şarkıları uzanıp
Hikaye olurken bağrında ..
Mateme döndü Eylül ..

İstanbul gece güzeldir diyordun , yıldızlar düşünce üzerine
Bana sorsan denizi seçerdim hep,
Yazılır ve tarihler boyu resmedilir
Çünkü yanmaz hiçbir mavi doğada..

Renk arar cümbüş , erbanelerde
Seninse rengin yoktur
Saydam bir düş gibi gece yataklık eder kalbine
Kalbin evim ,
Sanki cennetim



Aç göğüs kafesini de gireyim içeri ,
-----ah nasıl açayım düşersin dışarı sonra…


Yeşilin hesabını soruyorlar gözlerimden
İlahi bir zamanlamaydı , benim hiç suçum yoktu ,diyorum

İnanmıyorlar ,
Peki deyip geçiyorum..
Peki o zaman, ne düşünürseniz düşünün artık
…rahat bırakın beni , çayımı yeni demledim.


Bu devran içime dönerken
Çevirdim hedefin burnunu h a y d i gelin be
Gelin gelecekseniz
Kurşunla ölmez aşklar


Bir şartım var ama
Vurmayın çocukları artık ,


Şurda sorgum tamamlansın
Ucundan kırsınlar kalemimi
Yani sözümü , yani ezberimi
Aslolan seni ..



Yazmak bir eylemdir gözümde
Direniştir
Yazmak selamdır fırtınaya,
Çünkü ben hep aşk kafalıydım,
Kalbimin dikine gittim

Nuh’ ta almamıştı beni aşk gemisine bu yüzden işte
Neylersin..

‘’Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu’’’