2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1011
Okunma
Evimde Çam Ağacı
Kederde ve tasada
Moralimin ilacı,
Huzur sunan otacı...
Sanırdım ki;
Ağacım memnun/mesrur, yerinden,
Yaşamaz keder/acı..
İlk kez farklı göründü;
Tanıdık değil gibi, gözlerime yabancı
Gariplik var halinde, sanki benden, davacı?
Muhayyileme düşen kareler eşliğinde yudumlarken kahvemi,
Dokunuyorum dallarına;
Ciğerlerime kadar nüfus ediyor kokusu, reçinenin...
Kuşatan atmosferin kıskacın-dayım..
Bir an da ters-yüz her şey…
Sorular perçinlendi;
Yarası mı var, gizli?
Düşmemişti algıma;
Ağacımın bağrında tüten vatan hasreti...
Boyut değiştiriyor düşüncelerim
Köprü kuruluyor aramızda
Bir ortak dil doğuyor..
Katmer-katmer, iğneli yaprakları Haykırıyor hüznünü, sükûtunda;
Ne mümkün hissetmemek
Ruhuma işliyor mahzunluğunda saklı, kederi...
Dalınca derinlere
Dağılır sisler
Ayna tutulmuş gibi bilinir, bilinmezler;
Nakşolur içinize kederin/acının, garipliğin tasviri...
Hadi “AĞAÇ” deyip geç,
duyma/işitme haykırışını!
Bırak kendi hâline;
Görmezlikten gel ıstırabını gücün yeterse…
Öyle tesir etti ki;
Keskin bir kılıcın kıvraklığında kavis çizip geçti hikâyesi;
Yudumladım hüznünü;
Reçine gibi yapıştı içime, yetimliği…
Ayrı düşmenin çaresizliği
Kurşun gibi oturdu yüreğime;
Öyle yaralandım ki...
*
Yurdundan kopartılmış vatansız Çam Ağacı
Dinsin diye bu hasret, her an her dem duacı
Bize huzur sunarken, kendinde hicran, acı..
Hep inler ORMAN diye, edilse de baş-tacı…
"Bülbül neylesin ALTIN SARAYI,
Kanat çırpacağı YURT OLMAYINCA"
...
Belki de bir HİKMET var, sırrı çözülemeyen;
Kimisinin gözyaşı kimilerine rahmet…
Metanet Yazıcı /06 EYLÜL 2015
5.0
100% (4)