17
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
1808
Okunma
Bu son olsun
kırık kalbimi al götür uzaklara
tekmelediğim
sabah rüzğarını al getir bana
bende kalsın
tüm ayaklarıma dolanan mevsim
kuşlar
yürüyorum dolaşıyorum avare
başım iki elim arasında
ve.. çaresizliklerimi satıyorum ..
bırak olduğu gibi
içinde haykırsın sessiz çığlıklar
can yaman bir çelişki de
Kitapları sevmeyen bir millet
yükselemez ki
bir ülke bir yere gelemez ki
çocukları sevmeyen İnsanlar ölsün
bir yerlerde
ölmek kalmak ölümün eteğinde
sabah çiği düşmüş gözlerine
az eteğine tutunulan umudun
anılar gibi onlarda eskimiş çerçevesi
gidin
bu son olsun
dedim ya olmuyor
her gün ölüm doğuyor boy boy
git artık arsız gözyaşlarım
Kurut gözlerindeki ırmakları
bize şimdi ölmekten yaşamak daha çok
lazım ..
II
Umutsuz doğan onca gün eskidi
içimin yangınını, yazgısını hissedebiliyorum
büyük bir keder yumağı oturdu içime
günlerin çözemediği boğazımda koca bir yumruk
sıkıyor bir düğüm ürkek bir kuş gibi
hem yaklaşıp hem kaçıp gidiyorum
belli ki korku belirsiz
belli ki daha kesilmemiş ümid
her sabah
her gün
her akşam
her gece
aynı manzarayı oturup seyrediyorum içimde renklerin değiştiğini hissebilyorum
solup göverdiğini güneşin altında verimli toprakların
geçiyor üstünden kuş sürüleri
kim bilebilir kimlerle üleşterdiğimiz yaşam
kırılan can kırıklığı artığı
her an
her gün
birbirine kıran kırana
oturup konuşulmuyor bile adam gibi
kardeş kardeşe
batırıyor her gün iğnelerini laf ebesiliği
belki de yanlış insanlarla oturup kalkmaktan
daha iyidir ki sinek ısırığı, sokan bir arının iğnesi
sitemin kız kardeşi belli değildir
gücü yeten yetene hazırlıyor beyaz kefeniliği
esmer günler mi
kara geceler mi demeli
yerinden söküp alıyor muştulanan hayatın bütün güzellikleri
hadi sevelim yeniden desem ki
gün karardı bahtım daki bahçede
dil yarası geçmez
kasıp kavuruyor insanlar arası
hep ben ben benlik duygusunun
azalttığı insanlık ötesi yalnızlık
zedeliniyor insan yere düşen elma gibi
hak edilmeyen bir değeri verdiğinde
ve.. değerin kalmıyor kuş kadar kendine
Pişmanlığını duyuyor sunuz her an her gün
bilinmezliklerle attığınız imzanın esirliğinde
solup gidiyor yaşam
bir yanlışı yaşamanın kırıntırını yaşarsın
yılların eskitemediği derdini anlatamadığınız
dilsiz, kulaksız sorgusuz sualsiz içinizde yeşerir acılar
söyleyin derdinizi kime anlatabilirdiniz
bu sizin sessizliğiniz yüreğinizin geçtiği yol ayrımında
ıslandı düşleriniz gülüşleriniz..
yarının umutlarında kör bir karanlık
yalnızlık duygusu içindeyken
İnsanları olduğu kadar kendinize de saygınız azaldı..
Nurten Ak Aygen
19.08.2015
5.0
100% (26)