22
Yorum
44
Beğeni
5,0
Puan
1905
Okunma
Sürgün bir yağmura tutuldu gönül
hüzün akar göz pınarlarından ay’ın
demlenmiş yılların kızıllığı
aldığın nefeslerin beyhude hepsi yalan
zavallı akşamı elinden tutan
bir ay ve yıldızlardan geriye kalan
karanlık pencereler gibi sönmüş ışığı
yitip gidiyor zaman
çingene pembesi katırtırnağı çiçeği gibi
bir günlük ömürleri açıpta solan
yetmiyor artık yaşamak kelimesi
boşlukta uçurtmalar gibi dengesi bozulup yere çakılıyor insan
şu yanan toprağın üstüne gölgesi düşmüş yaprağın
es deli rüzgar es zamanı değil
şimdi ağlamanın ve sızlanmanın
benzi sarı darmadağın saçları
sarıp sarmaladı bizi
başucumuzdan ayrılmadı hiç hiçlik
tanıdıkça dünya büyümüyor gözümde
güneşin suya gömüldüğü yerde
gün batımını da görünüyor ışıkların kucaklaştığı karanlık
sönmedi mi acaba hiç acının otağı
anacıl bir hissin kundaklandığında çocuğunu
akşamın çocuksu ürkekliğinin
rengi sarıyor bütün çiçeklerin yapraklarını
dönmemek üzere ayrılacaklar
ölüm dikti aldatıcı bakışlarını
daha henüz egemenken kuş sürüleri
pembe sardunyalar çocuklar oynuyor gülüyor
şaşırtıcı değil kimi ağlıyor
senin dünyaya bakışında
bense hesap sormak istiyorum
kuşbakışıyla baktığımda
uçup giden yılların ardından
karanlık uçuyor şehrin üstüne çelik gibi kirpikler ok
ne yaparsan yap olmuyor bazen
gelmeyecek geçen günler aylar yıllar
mevsimler dövünmenin faydası yok!!
Nurten Ak Aygen
18.08.2015
5.0
100% (33)