1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1026
Okunma

Şiirin azı hikaye, çoğu ise kıssa. Kıssaya gelirsek; gök pembeleşmişti, deniz çok güzeldi.
İki gözüm sen
Ben Mehmet
Ben meh’lerden mehmet
Güzel mi için?
Hala sızlar mı yüreğin?
Tanıdın değil mi?
Meh’lerden mehmedini
Gözlerimiz hani birbirine firâk
Visâlsiz gözlerimiz
Kaynar kazan yüreklerimiz
Asabım, nazın, tütünüm
Şekerim bir yarımlık
Şekersizliğin
Şekere şeker katık olmaz
Derdin,
Şeker yanaklarında derdim
Sinene tütün üflerdim
Dumandan gemilerimiz olurdu
Gemilerden hüzünlerimiz
Varlıklı histik
His içinde pervâne
Uzaklık içinde harâbe
Rüyalarda beraberdik
Sonrası hiçlik
Ben için sessizlik
Sen için bilinmezlik
Neden ördü kader,
Diye sorardın
Ağlarına küfrederek
Ben kadere inanmazdım
Ama bir "şey" var derdim
Şeyini şey ettiğimin şeyi!
İki gözüm
İki parmağını çarpı ederdin
Sürerdin parmağını dudağıma
Bir parmak sus çalardın
Susardım, parmakların kokardım
Önüne bakardın
Gözlerimi göğe asardım
Açardık nazarımızı
Sen yol görürdün
Ben duvarlara uyanırdım
Bir eşek gibiyim bazen
Yüklü bir merkep
Sırtımda asılı insanlık hikayeleri
Tasalar, acılar, elemler
Ur gibi sırtımda
Hikaye çıkmazları
Sen gelecektin sırtım için
Boynuma dokunacaktın
Sırtımdan kayacaktı insanlar
Sen gelecektin ben için
Yüreğimdeki nasıra
Nâsır olacaktın
Beni iyi edecektin
Sen ile beni
Biz edecektin
Sahi neden gelmedin?
Es geç sualimi
Hayatın akışında
cevap bulucuyum
Farz et sormadım
Hey!
Ben mehmet
İyi de sen kimsin?
Suya şiir olduğum.
5.0
100% (3)