Kudurmuş sürüler geçiyor içimden
Sıkılı yumruklarında kanlı güller
Ay utanıyor sevgisizlik turundan
Sızılar ekiyor analar ırak topraklara
Kışkırtıcı kahkahaların ışığında ölüler
Mor güller ansızın maviye dönüyor
Sahte halaylar duyuluyor ölü kentlerde
Kanlı kıymıklar soğuk tenlere gizleniyor

Sihirli bir dal oluverse şimdi ansızın hayat
Aşkla takas etsek tüm şeytanların oyununu
Ham hayaller kırık dallardan sürgüne dursa
İç çekişlerimize karışmasa iltica ayrılıklar
Hüzzam ışıltılı bir gelecek tek andımız olsa
Analar ağlama nöbetlerinde sabır doğurmasa

Zoraki harcamaların mutluluk bacalarında hüzün
Bütün renkler kendi çizgisini arayan sonsuzluk
Masalcılar göçlere vurmuş sevda kervanlarını
Oyunları unutan çocukların gözlerinde endişe
Sükût kabından taşmış ve söz dinlemiyor ömür
Heder olduk nicedir kibrin mağrur saraylarında

Meçhul akıbetlerin kırlarında hüsranlı iniltiler
Yaşamın sorgu odalarında büyüse de ayrılıklar
Her sabah yenilenmiş bir umutla esniyor güneş
İnadına olsa da güller taşıyor denizlere ırmaklar
Kendi repliğimizin ezber odalarında aşk üşüyor
Hüzzam acıların çoban ateşinde aşk gülümsüyor

Selahattin YETGİN