11
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1089
Okunma

Seyyah
“-ulen huncucuk sahatı bile gavurdan alıyoz”
“-nolcag bu memleketin hali”
“-işimiz yok Alamana uşaklık ediyoz”
“-Atatürk paflikeler gurcağdı hani?”
polis damadının ziyaretinde
Hacımehmetoğlu görmüşde
“-gurmuş, gurmuş” dedi “Nazilli’de
bi basma fabırkası var
ben deyen 30-40 dönüm sen de 50-60 dagar” te bobam te!
gözüyün alabildiğine i(n)san
elerdiğin yer pambık balesi
gamyonnar vızır vızır; nere ğediyoru
o ğadak basmayı kim keycek şaş gal gari
Hacımehmetoğlu bir Nazilliyi bilirdi
Bedel Antebi,
Semerci Senirkent’i,
Ankara’lı Depeyurdun altından başka bir yeri bilmezdi
ama adı niye Ankaralı
“-Allah bilir”di.
sonra sonra kepeneği sırtından atıp gedenler Alamanı
Hacıoğlu Mehmet’le Ankara’yı
Tıkırdak Seydişeer’i
Hasanüseyin Söke’yi
Avilden, Kenan’ın sayasında İstanbul’u öğrendi
Hasanali’nin Hüseyin Mahmut beyle Konya’yı, Vakıfları.
Necati, Şaban beyin sayesinde İzmir’i
bi atmışbir oynamış,
ne zaman dört gişi bi(r) araya gelsin, dinle gari
bu ağalar ne zaman ağızlarını açsalar
arkalarına do(ğ)ru kaykılırlar
ellerini ya yelek cebindeki
köstekli sahata atarlar
ya da oralardan aldıkları dakıma cığara dakar tellendirirlerdi
ve çok möhüm bi hadiseyi anlatmaya başlarlar
oradakı i(n)hsanların söylediklerinden beyanatta bulunurlar,
olmadı mayışırlar
dirsekten destek alıp yun yastıklarda
“olmaycak işin anasını yatmak beller”di
mencilistekilerce ayıplansalar da
“el var” demez,
böyük-güçcük dinemezlerdi
şe(hi)r görmüş bedevi
5.0
100% (13)