uyandım
geç oldu,Ağustos’tan Eylül’den
sarı yazgılı yazdan sonra…



düşünceler cehennemi
fikirler sokağı, saplantı sınırları
size emanet


yok!
hükmü yok artık
gizemi bende saklı
var olanların


kime ne
bulutlar kadar aksa yüzüm
zift kadar siyahsa varlığım
dokundu mu ellerim
yaktı mı tenim
sırrını veremem


gizlediklerim
sakladıklarım hayal kırıklıklarım hepsi
eski bir sandık hayal-i…
biraz çerçöp biraz umut
ipek bir mendil
köşesi kırık ayna
anlayın işte…


yoktunuz
vardınız, gökler kadar ağırdı gölgeleriniz
yorgundu bitkindi delice koştuğum atlar
duvarlar kördü, gönül kapılarınız
resimler kadar suskun…


kaçtım!...
Ağustos’tan Eylül’den
yazdan sonra…
yıllanan yılanlar, egoistler sürüsünden


acımadım
hiç kendime
kırgın kıyılarımda çoktan vuruldunuz
eften püfden sliüetleriniz yalandı
hiç kanmadım acıtmadı kurşunlarınız
hadi vurun boynumu
durmayın kırın belimi
kesin dilimi


inanmadım kalbinize…
mühürlenmiş gözlerinize
hayal-i bir sandık kadar hafiftiniz


vardınız
yoktunuz
işte…











ayşe uçar
09-08-2015
yalanmevsimlerden