3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1071
Okunma

Nasıl aynalardan ıslak düşersin
Kır çiçek kokulu gözlerin sonrası
Sarı
Yeşil
Mor
Kırmızı ellerin
Dilin dilim
Dinin dinim
Saçlarını tararsın
Oysa ki iki kelime yeter
Gizemi çözmeye
Dili sürçmeye gör
Aşk diye düşünce pencereme
Usulca esersin perde,perde gözlerime
Daha yağmurun yanaklarıma inmediği gecelerde
Öyle hasret bağlar ki soğuk
Gece,geceye
Gün güneşe
Bir dere serilir
Bin bir yeşillin tonu sesimize
Sakın kükreme
Sakın üfleme
Güz
Gırizu patlaması aşk denilen maden ocağı içim
Putperes demirin koru nefesim
Nice ayrılıkları çarmıha geriyorum
nice hayırsız akşamları
Senin mavi köşelerin köşegenlerin dehlizinde
sen ah sen yine duymuyorsun
Sarı diyordum
Siyak
Kırmızı
Saçların oluyor
Yeşil gözlerimde gözlerin zeytin siyahı buluyor
Moru alı ellerim
yar ellerinsiz ellerim soğuyor
öyle bir güneş ki içimde
çölenmeler oluyor
Baharı bekle diyor yüreğim
Baharsa seni
Sen yine kitap okuyup,demlen
çay iç
bira iç
odanda benim sesizce seni gezinen
kokla yastıklarını
akşamdan bıraktığın göz yaşlarını
iki tel saçın bende
arayıp,sorma onları
Karıştır sapı samanı toprağı
Konağına ben olurum kerpiçten evlerin kerpiç toprağı
Bir beyin oğlusun sen
Bir beyin kınalısı
Kim bilir neydi bu bende ki aşk sevda yarası
Sahi olur mu sevgisiz cennetin açık kapısı
kamil söylemez