8
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
913
Okunma
sessiz prangalar çektiler gece karanlığında yüzümüze
iştaha aç bir yaraydı umudumuz
lansmanı yarım bir aydınlıktı inandık!
ve anladık ki barış dediğimiz şey
yüzümüze üflenen yalanlarla yanan bir gaz lambasıymış!
evet atmalıydık sırtımızdaki o kuburu
ve aklımızdaydı
hatırlamak istemediğimiz o acı hatıralar park(a)larımız
ondandır ışığa karşı güvensizliğimiz
öyle sahipsiz emânet gibi orta yerde kalakalışımız
oysa ilişen olmasa yılanımıza
sözümüzün eriyizdir!
yüzümüze ayna tutuyorlar kendilerini güneş sananlar
acı seslerle saldırıyorlar bize
ve zayıf yanımız hiç değişmedi
o cepheden beri
-yine yara kaşıyıcıların ihâneti-
keleşlerin gölgesi kadardı umut yanılmadık
şimdi bakın;
barış barış her yanımız kardeşlik!
kusura bakma nokta!
önünde kahperenkli hâin bir virgül varmış göremediğimiz görmek istemediğimiz
-barış-
ve affet bizi ey halk
seni arkası dönük bankamatikten para çekebilecek kadar
barışa inandırdığımız için!
hiçbirimiz temiz değiliz
dört bir yanımız hâfıza ormanı?
üç yanımız su olduğu halde
siyâsetin teyemmümüne kandığımız için
suçluyuz tek bir millet olamadığımız için ( insan- insan- insan...)
ki; kıç süpürgecileri hiç eksik olmadı bu coğrafyada
ondan hep " bir acı yel kalır bahçemizde"!
ondandır yıllarca on adam gücünde olsak da
parya lokumu gibi sömürülme çaresizliğimiz!
ToprağınSesi
.