14
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1247
Okunma

Bileşkesinde o izafi birlikteliğin;
Sonuna geldiğime kani olduğum yolun
İzdüşümü kadar belirgin aslında
Adına aşk dediğin.
Kısıtlı bir öngörü kadar
Sınırı kayıplarda
Bir o kadar ihlal olmuş
Peşin hükmün o çetrefilli tahakkümü
Kadar akıl dışı,
Dolandıkça dolanan o kör düğüm.
Yadsıyamayacağım kadar içinde
En başında belki de,
Hele ki tedirginliğin yansıttığı o pervasızlık
Kadar sıra dışı,
Yetilerimin durağanlığında
Soyutladığım ne varsa
Sana dair.
Gölgenin gücü kadar
Bazen tek bir sözcüğün
Bile yettiği o göreceli izlek;
Yine de inkâr edemediğim
Gözüm açık gördüğüm düşün.
Kıyısında çoğu şeyin hele ki
Ramak kalmışken sona.
Acılar indirgense keşke,
Keşke sıfırdan başlasam
Ömür denen döngüye.
Bak işte, geldik gidiyoruz
Son durağın ne olduğunu sorma sakın;
Görmez misin nasıl da aşikâr.
İnkâr et istediğini
Tutuk dilinin isyanı mı yoksa
Bu yalıtılmışlığın…
Kural tanımaz dünyanın isyanı belki de
Onca kılıfa bürünmüş yalan.
Önce bir isyanı bastırdım kopan içimde,
Soluklandım her satır arası
Bağnaz ritüellerin girdabında
Kaybolmak kadar sıra dışı bir imgelem idi
Tüm olup biten.
Tahakkümlerin yoran tekdüzeliğinde
Görmezden geldiğim
Sancılı üç beş cümle belki de
Sakıncalı kimliklerin nezdinde
Esir düştüğüm bir insan pazarı.
Aşkın yok olduğu bir coğrafyanın
Kayıp ahvali kadar istem dışı.
Tümceler, tozu dumana katan
Tutarsızlığı kadar mubah aslında
Yenik düşmek aşka ve hayata,
İmgelerin gücü üzerine
Ettiğim her yemin,
Duyduğum her sitem
İnkârı ne mümkün,
Uzak düşmüşüm bir kez benliğimden.
Kanıksadım defalarca zulmü
Görmezden gelsem de
Söz tutmadı gönül,
Sözlere kılıf geçiremediğim bir günün
İzdüşümü adeta mekânın bağımsız addettiği
Yordanası bir rüyanın bulaşmışken izi
Üstüme başıma,
Duraksadım kerelerce
Açmadan önce gözlerimi.
Yanıldığım her ne ise
Yalıtıldığım göreceli dünyaların nezdinde
Can vermek kadar olası aslında
Uyanmak yeni güne.
Soruların ivmesi alabildiğine somurtkan
İşlevselliği kadar ahenksiz
Boyutların anlamsızlığı.
Devinmek ise aslolan,
Hatta yığılı söz öbeklerinin merkezinde
Can bulmak ise tek duyumsanan
Sormuyorum artık;
Nedir gerçek nedir yalan.
Bir gölge misali
Üstümü örterken gece
Soyutlandığım ülkelerin izini taşırken biteviye.
Yordarken aslımı,
Sormadım inan ki
Bu sorunun aksini.
Yansıyan çıplak gerçek,
Damıtılmış sözlerin bende uyandırdığı
Tek izlek.
Alabildiğine tedirgin
Yeri geldi mi kopamadığım o düzlem
Fazlasıyla derin ve engin.
Kümeler yığılı iç içe
Bir kez geçtim kendimden de
Vazgeçemedim sevmekten.
Muzdarip olsam da
Hele ki şu zemin nasıl kaygan,
Elim boşlukta yeniden
Beden yorgun akıl hepten gitmiş baştan.
Sığınağım gün gibi aşikâr
Mütereddit günlerin gölgesinde
Devinirken yaşam,
Kıyısında soluklandığım ne çok kelime.
Andan ve mekândan bağımsız,
Kopartıldığım dal kadar
Kırılgan her bir izlek
Benden arda kalan.
5.0
100% (18)